Ankara ve ilçelerinde yoğun ilgi gören “Juliopolis’in Yüzleri Sergisi”, Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü desteğiyle İzmir halkı ile buluştu. Serginin açılışı Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Nuri Bilgin Konferans Salonu’nda yapıldı. Sergi açılışında konuyla ilgili bilgilendirici bir panel gerçekleştirildi.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin yürüttüğü kurtarma kazılarıyla ortaya çıkarılan Juliopolis Antik Kenti’ne dair bilgiler dijital arkeoloji ve antropoloji yöntemleriyle aktarılmasını amaçlandığı serginin tanıtıldığı panele, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Ayönü, Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Haluk Sağlamtimur, serginin küratörleri Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü Fiziki Antropoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Metin Büyükkara, Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Evren Sertalp, Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) temsilcisi Mehtap Türkyılmaz, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
“Arkeolojide yeni bir dönem başladı”
Panelde, sergi ile ilgili bilgiler veren Doç. Dr. Haluk Sağlamtimur, “Juliopolis Antik Kenti’nin büyük bir bölümü 1950’li yıllarda inşa edilen “Sarıyar Baraj” gölü suları altında kalmış. Anadolu Medeniyetleri Müzesi Başkanlığında 2009 yılından itibaren sistemli kazılar yapılmakta. Buradaki meslektaşlarımız, çalışmaların içinde yer almakla birlikte kazıdan sonra dijital verilere dayalı yeni işler ortaya koymak için de çabalıyorlar. Bu yeni teknolojiler, arkeolojide yeni bir dönemin başladığına işaret ediyor. Arkeoloji çalışmalarında günümüz teknoloji çağında artık saç kılından, kişinin ölmeden önce ne yiyip, ne içtiğine dair verilere ulaşılabiliyor. Juliopolis’in Yüzleri Sergisi, bu anlamda son derece önemli bir sergi. Öğrencilerimizin bu sergiyi yakından takip etmesini özellikle tavsiye ediyorum” diye konuştu.
“Ankara’da yapılan en önemli kazılarından biri”
Juliopolis Nekropolünün arkeoloji çalışmalarında önemli bir yere sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Ali Metin Büyükkarakaya, “Burası Anadolu'da sıklıkla görülmeyecek düzeyde büyük ve kazılabilir bir alanda olması nedeniyle önem taşıyor. Başkentin kültür tarihini araştıran araştırmacılar için de özel bir önemi var. Ankara, köklü bir geçmişe sahip olsa da yapılaşma ve şehrin hızlıca gelişmesi nedeniyle ne yazık ki arkeolojik alanlar incelenememiş. Ankara sınırları içerisinde yapılan en önemli kurtarma kazılarından biri olan Juliopolis kazısından elde edilebilecek verilerin Ankara'nın kültür tarihini ortaya çıkarmasındaki önemin farkındayız. Bu projede, sosyal bio-arkeoloji yöntemini kullanıyor. Proje, arkeolojiden, jeolojiden ve toplum bilimlerinin her alanından elde ettiği bilgileri antropolojik perspektifle bir araya getirip, değerlendirme yolunu seçti. Bu yüzden de sürekli yeniliklere açık bir proje olarak gençliğini koruyor” dedi.
“Sergide teknolojiden yararlanıldı”
Serginin, teknolojinin ilerlemesiyle ortaya çıkan yenilikçi bir bakış açısıyla hazırlandığını söyleyen Doç. Dr. Evren Sertalp, “Görsel antropoloji kavramı, fotoğrafçılığın ve yeni teknolojilerin ilerlemesiyle ortaya çıkan yenilikçi bir bakış açısı olarak karşımıza çıkıyor. Bu sergide teknolojiden yararlandık. Öncelikle üç boyutlu fotoğraflar kullandık. Üç boyutlu fotoğraflar, bilgisayar ve televizyon ekranında kullanılabiliyor. Aynı zamanda kağıtta çıktı olarak da kullanılabilen ve boyutlandırma yapılabilen bir sistem. Daha sonra "levivatiton" (havaya yükselme) adlı bir sistem var. Havada duran bir kafatasının dönmesinden oluşuyor. Hologram denilen optik yanılsama sistemini de kullanıyoruz. Teknolojinin ilerlemesi sayesinde çeşitli optik camlar ve görüntü vericilerle kullanılan bir sistem. Bir diğeri ise hologram pervane. Sergide en çok ilgi çeken bölüm bu oluyor” diye konuştu.
Panelin ardından açılışı yapılan ve katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği sergide, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin yürüttüğü kurtarma kazılarıyla ortaya çıkarılan Juliopolis Antik Kenti’ne dair bilgiler, dijital arkeoloji ve antropoloji yöntemleriyle ziyaretçilere sunuldu. Holografik gösterimler, üç boyutlu modellemeler ve animasyonlara yer verilen sergide, yaklaşık 2000 yıl önce Roma Dönemi’nde yaşamış Juliopolislilerin yüzleri, onların inanışları ve sosyal yaşamları ile ilgili bulgular ve Juliopolis Antik Kenti’ne ait bilgiler ziyaretçileriyle buluştu. Juliopolis’in Yüzleri Sergisi, 4 Kasım tarihine kadar ziyaret edilebilecek.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Bağımsız, yeni nesil, tarafsız haber ve haberciliğin en üst noktasında yer alan habergezgini.com ile Türkiye’nin ve dünyanın gündemini takip edebilirsiniz.