Categories: Sağlık

Yeni eğitim döneminde pandemiyle mücadele için aşı şart

COVİD- 19 sürecinde gündeme gelen varyantlarla beraber, hastalığın çocuklara da bulaştığı gözlemleniyor. ABD başta olmak üzere çocuk vakalarında artış gözlenirken uzmanlar ülkemizde de çocuklarda bulaş vakalarının arttığına dikkat çekiyor.  Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Serhat Ünal, yeni eğitim döneminde 12-16 yaş arası altta yatan ciddi hastalığı olanlar ve 16 yaş üstü herkesin aşılanması gerektiğini söylüyor. Aynı zamanda Sabri Ülker Vakfı Bilim Kurulu üyesi olan Prof. Serhat Ünal, yeni eğitim dönemine sağlıklı şekilde devam edilmesi için aşının şart olduğunu belirtiyor.

 

Yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte çocukların aşılanması gündeme geldi. Dünya genelinde 12 yaşa kadar çalışmaların başlamasıyla birlikte ülkemizde de Sağlık Bakanlığı’nın kararıyla Türkiye’de 16 yaşından itibaren gençlerimizi aşılama kararı çıktı. 12 yaştan itibaren de altta yatan hastalığı olan çocuklara aşılama getirildi. Yeni eğitim döneminde pandemiyle mücadelede aşının şart olduğunu söyleyen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Serhat Ünal; “ Biontech’in 12 yaşından itibaren güvenli ve etkili olduğuna dair yayınlanmış üçüncü faz çalışmaları var.  Sinovac aşısının üç yaştan on sekiz yaşa kadar güvenli ve etkili olduğunu gösteren ikinci faz çalışmaları da bitti.  Sağlık Bakanlığı’nın bildirimine göre Türkiye’de 16 yaşından itibaren gençlerimizi aşılama kararı çıktı. 12 yaştan itibaren de altta yatan hastalığı olan çocuklarda aşılama getirildi. Varyantların artması ile beraber, çocukluk yaşta da daha çok bulaşma başladı. ABD başta olmak üzere çocuk vakalarda artış oldu. Bizde de bir miktar kıpırdanma var. O nedenle, 12-16 yaş arası altta yatan ciddi hastalığı olanlar ve 16 yaş üstü herkesin aşılanması önemli” dedi. Ünal, “Eğitimde aksamalar olduğu zaman çok daha kötü sonuçlar oluşabilir. O yüzden ne yapıp edip yüz yüze eğitime devam etmemiz gerekiyor. Burada en öncelikli konu, aynı ortamda olanların sık sık aşılanması. Öğretmenler, servis şoföründen zili çalan memura kadar okul içerisinde ve etrafında olanlar, ebeveynler ve okulla ilişkisi olan, çocuğu okula gidenden başlamak üzere herkesin aşılanması lazım” diyerek Türkiye’de bu uygulamanın hız kazanması gerektiğinin altını çizdi.

 

Aşıyla birlikte yeni düzenlemelere de uyulması önemli 

 

Aynı zamanda Sabri Ülker Vakfı Bilim Kurulu Üyesi de olan Prof Ünal; “Aşılanma tam bulaşmaya mani olmasa da bu tedbirlerin mutlaka elimizde olması lazım” diyerek MEB ve Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı genelgeye değindi. Okulların nasıl temizleneceği, hangi mesafede kaç metrekarede bir çocuğun olacağı, sıraların nasıl düzenleneceği,  kaç dakikada bir ne şekilde yemek yenileceği,  teneffüs aralarının nasıl değerlendirileceği, çocukların okula girerken nasıl kontrol edileceğini ve okul içerisinde maske takılması gibi önemli başlıkların kurallarla belirlendiğini söyleyen Ünal; “Kapalı ortamlarda maske mesafe hijyen kuralları çok ciddi bir şekilde denetlenecek. Bundan sonra da ilave tedbirler olursa onlar da gündeme gelebilir.   Aşılarda hâlâ çekinen vatandaşlarımız var. Şu anda şüpheye mahal yok. Büyük bir yangın devam ediyor ve bu yangının söndürmekteki en önemli araçlarımızdan biri aşı” dedi. Aşı olmama tercihinin kişilerin kendi hür iradesi olduğunu fakat aşılanmamış kişiler nedeniyle hastalığın yayılımının devam edebileceğine dikkat çeken Prof. Ünal, bunun giderek toplumsal bir soruna dönüşeceğini belirtti.  Prof. Ünal; “Kimseyi zorla aşı yaptırmak uygun değil ama aşı olmamış kişiler de okul örneğinden yola çıkarsak, ilave tedbirlerin alınması haftada iki defa PCR testleri ya da hızlı testlerle hastalığın olup olmadığını kontrol etmek ve olanları erken yakalayabilmek için bir ilave tedbir de yapılmak zorunda” açıklamasını yaptı. 

 

 

Sabri Ülker Vakfı hakkında:

Türk gıda sektörünün duayeni Sabri Ülker anısına kurulmuş olan ve misyonunu Sabri Ülker’in hayat felsefesinden derleyen Vakıf, toplumu beslenme ve sağlık alanlarında bilimsel ve güvenilir bilgi ile aydınlatmak üzere faaliyetlerini sürdürüyor. Avrupa Beslenme Vakıfları İletişim Platformu’nun Türkiye’den tek üyesi olan Vakıf, 2009 yılından bu yana topluma sağlıklı yaşam ve beslenme konularında güvenilir bilimsel bilgiyi ulaştırmakta ve dünya genelinde referans kabul edilen kurumlar ile iş birliği içinde Türkiye’nin referans kurumu olma hedefiyle yoluna devam etmektedir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Recent Posts

Taksim Otelleri

Taksim, İstanbul’un kültürel ve turistik merkezlerinden biri olarak bilinir ve bu sebeple pek çok konforlu…

11 saat ago

Yılbaşı İçin Hediye Fikirleri

Yeni yıl, sevdiklerimizle geçirdiğimiz anların kıymetini bir kez daha hissettiğimiz, yeni başlangıçlara adım attığımız özel…

1 gün ago

Marka ve İletişim Konferansı için geri sayım başladı!

Markalaşma ve iletişimde geleceği yakalayın: İlham veren konferans sizi bekliyor!

4 gün ago

Girişimcilerin Büyük Hataları Etkinliği 18 Aralık’ta İKÜ’de!

Girişimcilerin Büyük Hataları etkinliği 18 Aralık'ta İstanbul Kültür Üniversitesi'nde! Kaçırmayın!

6 gün ago

Fakı Mehmet Efendi, şube sayısını 42’ye çıkardığını duyurdu

Fakı Mehmet Efendi Baklavaları, şu anda İstanbul metro istasyonlarında hizmet verdiği şube sayısını 42’ye çıkardığını…

6 gün ago

Pendik Tıkanıklık Açma ve Su Kaçağı Tespiti

Evinizde veya iş yerinizde meydana gelen tıkanıklık sorunları, günlük yaşamınızı olumsuz etkileyebilir. Pendik tıkanıklık açma…

6 gün ago