1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Yeni biyolojik tedaviler erken menopozun çaresi olabilir mi

Yeni biyolojik tedaviler erken menopozun çaresi olabilir mi

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tıbbi Genetik Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Erçelen, 20-30’lu yaşlarda, yumurtalıklarındaki yumurtaları olgunlaşmayan, folikülleri gelişmeyen ve erken menopoz görülen kadınları tedavi edecek herhangi bir ilaç olmamasına rağmen yeni biyoteknoloji teknikleriyle elde edilen, halk dilinde genel olarak “kök hücre” denilen tedavilerin bu hastalarda kullanma imkanı doğduğunu duyurdu. 

 

Geneis Kurucusu ve Tıbbi Genetik Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Erçelen, erken menopoz hastalarının kaderini değiştirecek, anne olmalarının önünü açacak kök hücre tedavilerinin neler olduğunu, kimlere, hangi protokollerle uygulandığını anlattı… 

 

Erken menopozda hücre tedavileri nedir?
Erken menopozu aslında biyolojik olarak üreme çağının erken yaşlanması olarak tarif edebiliriz. O yüzden de klasik tedavilere cevap vermeyen hastalarda yeni biyoteknoloji ürünlerinin kullanılması söz konusu oldu. Bunlardan da en etkili olduklarını bildiklerimiz, hücrelerden elde edilen birtakım yeni ilaçlar. Bunlar genel olarak erken yaşlanan biyolojik saati geri çevirmeye yönelik ya da bundan dolayı özellikle yumurtalıklarda, erken yaşlanmanın getirdiği birtakım olumsuz çevre koşullarını düzeltmekle görevli oluyorlar. Bu yeni ajanların yaptıkları aslında olmayan üreme hücrelerini yerine koymak değil. Eğer bunların örneğin doku inflamasyonu nedeniyle erken kaybedilmesi, sayılarının azalması, çevre faktörlerine bağlı beslenmelerinin bozulması nedeniyle şikayetler ortaya çıktıysa; yeni tedavilerin bu hastalarda etkili olabileceğini söyleyebiliriz. Olmayan bir hücreyi veya dokuyu yerine koymak değil, biyolojik saatin erken yaşlanmasından doğan dezavantajları düzeltmeye yönelik tedaviler. Yani eğer yumurtalar yetersiz beslenme, yumurtalıklardaki çevre faktörlerine ya da hormonel faktörlere göre gelişmesini sürdüremiyorsa bu hastaların bir kısmında hücre tedavilerinin olumlu sonuç verebileceği bilimsel çalışmalarda gösterildi. 

 

KALİTEYİ ARTIRMAK İÇİN KULLANILIYOR 

Bu tedavi kimlere yapılabilir?
Birincisi bu tedaviler henüz tıpta klasik rutin tedaviye girmemiştir. Konuyla ilgili bilimsel çalışma yapan kliniklerde, gerekli izinler alınarak yapılan kişiye özel tedavilerdir. Eğer doğuştan halihazırda yeterli sayıda folikülü, yumurta hücresi olan erkek ya da kadında menopozda ya da olgun sperm azlığında bunların kalitesini arttırmak ve olgunlaşmasını sağlamak üzere hücre tedavileri kullanılabilir.

 

KANSER TEDAVİSİ SIRASINDA UYGULANMAZ

Kimlere uygulanamaz?
Halihazırda kanser gibi ciddi hastalık tedavisi görenlerde ya da enfeksiyon geçiren ya da organlarda, yumurtalıklarda bu erken menapoza ya da hücre ölümlerine neden olan doğuştan bir genetik faktör varsa bazı durumlarda hücre tedavisinde kullanamıyoruz ya da başarı şansının olmadığını biliyoruz. O yüzden hastalarımızı mutlaka bu tedavileri almadan önce ciddi bir taramadan geçiriyoruz, tıbbi muayeneden geçiriyoruz. Yarar görebilme ihtimali olan, daha önceki çalışmalarımızdan edindiğimiz tecrübelerle tedavi almaya uygun hastalarımızda hücre tedavisi öneriyoruz.

 

HÜCRE TEDAVİLERİNDE YOLUN ÇOK BAŞINDAYIZ 

Bu tedaviler, menopozun tarih olabileceği anlamına gelir mi?
Şİmdilik maalesef gelmiyor. Çünkü hücre tedavilerinde daha yolun çok başındayız. Şu ana kadar son 15-20 yılın tecrübesiyle bazı sistemik hastalıkları, eskiden vücutta rejenerasyon kapasitesini tekrar yerine koyamadığımız hastalıkları, otoimmün hastalıkları yani immün sistemdeki regülasyonun bozulduğu hastalıkları tedavi etmeye başladık. Bu tedaviler yeni başlayan tedaviler. Zaten yasal ve etik olarak da çok sınırlı hastada uygulayabiliyoruz ama uygulandığında da belli grup hastadan çok iyi yanıt aldığımız için bu uygulamalar hızla devam ediyor.

 

ERKEN YAŞLANMA VE KRONİK HASTALIKLARDA DA KULLANILMAYA BAŞLANDI 

Yani sadece erken menopoz değil, normal menopozda da kullanılabilir mi?
Bu hücre tedavileri, elbette ki yaşlanma eğer dokularımızın hasar görmesi, bağışıklık sisteminin dezavantajlarının kendimize geri gelmesi söz konusuysa bunların bir kısmını kontrol edebiliyor. Ama bildiğimiz yaşam döngüsünü tamamen geri çevirmeleri, biyolojik yaşlanmayı durdurmaları henüz çok kanıtlanmış bir tıp olarak söz etmek mümkün değil. Çünkü biliyoruz ki vücutta aslında bu menopozu, andropozu ya da yaşlanmayı yöneten bir takım genetik mekanizmalar var ve biz bunları maalesef daha çok net olarak anlamış değiliz. Ancak bugün bunların neden olduğu yıpranmaları bu yeni hücre tedavileriyle ya da biyoteknoloji ürünleriyle durdurma ve bir kısmını da onarma kabiliyetimiz var. Tabii bunlar kişisel tedaviler, yani inflamasyonun çok arttığı kişilerde, anormal derecede bağışıklık sisteminin kontrolünü kaybettiği kişilerde, hormonel dengesizliklerinin düzeltebileceği kişilerde ya da yaralanmalarda, lokal dejenerasyonlarda ve inflamasyon dediğimiz erken yaşlanma ya da kronik hastalıklarda bu tip tedavileri kullanmaya başladık diyebiliriz.

 

YAN ETKİSİ YOK

Bu tedavilerin herhangi bir yan etkisi söz konusu mu?
Yan etki olarak herhangi bir tetiklenme, var olmayan bir mekanizmayı tekrar uyarma gibi etkilerinin olmadığı bilimsel çalışmalarla gösterildi. En kötü ya da en istemediğimiz etkisi yararlı olmamaları; bazen verdiğimiz tedaviler o kişide etkisiz olabiliyor, bunu da cevapsızlık olarak görüyoruz. O yüzden kişisel tedavi olarak tarif ediyoruz bu tedavileri. Nadir olarak enjektör yerinde alerjilerle karşılaşabiliyoruz. 

 

ELİMİZDEKİ KANITLANMIŞ STANDART DATALARA GÖRE İLERLİYORUZ

Bir tedavi yöntemi olarak mı kullanılıyor yoksa isteyen her kadına uygulanabilir mi?
Şu anda kişisel ve özel izine tabi bir tedavi yöntemi olarak görmek lazım. Öncelikle o kişide neden ihtiyaç olduğunu cok iyi saptamak lazım. Bir kişiye hücre tedavisi vermemiz gerektiğini düşündüğümüz zaman o kişiye özel bir ürün ve özel doz olarak hazırlanan tedavilerdir. Tabii burda standandizasyondan bahsetmiyoruz demek doğru değil çünkü tıpta tedavilerin standart denenmiş olması gerekir. Yani evidence-based tedaviler ancak uygulanabilir. Elbette ki elimizde ana protokollerimiz mevcut yani evidence-based datası olan kanıtlanmış tıpla biz ancak bir hastayı tedavi edebiliriz bu yeni yöntemlerle. Ancak bu tedavi yöntemleri tüm dünyada kabul edilen yeni tedavi yöntemleri kapsamına girdiği için kişiye özel. İstenen tetkiklerin yapılması gerekiyor ve ondan sonra belirli dozlarda uygulanabilen tedaviler. O yüzden kontrollü olarak takip edilen bir yeni kişisel tedavi olarak düşünmek gerekmektedir. 

 

NERESİ BOZUKSA ORAYA UYGUN TEDAVİ PLANLANIYOR 

Kişinin kendi hücreleri mi kullanılıyor yoksa dışarıdan mı kök hücre kullanılıyor?
İkisi de mümkün. Her hastayı, kendi hastalığı içinde değerlendirmek gerekiyor. Önemli olan patolojinin ne olduğudur. Çünkü biz yoldan çıkmış bir biyolojik sistemi tekrar yoluna koymaya çalışıyoruz ya da onun vücuda verdiği zararları geri döndürmeye çalışıyoruz. O yüzden burada o mekanizmanın nerde bozuk olduğuna bakıp elimizdeki ürünlerle, yani ilaçlarla hangisinin etkili olacağını düşünmek ve karar vermek gerekiyor. Ona göre bir protokol uyguluyoruz.

 

VÜCUDUMUZDA DA TIPKI İNTERNET GİBİ BİR SİNYAL SİSTEMİ VAR 

Nasıl bir tedavi protokolü var?
Spesifik menopozla ilgili tedaviyi düşünecek olursak şu anda halihazırda bu konuda kabul edilmiş birkaç tane yöntem var. O hastaya en uygun olanı seçmek gerekiyor. Şunu biliyoruz ki genel olarak hücre tedavileri bir sinyal üstünden çalışıyorlar. Yani adeta bir internet sistemi varmış gibi vücutta düşünmek lazım ki bağışıklık sisteminin büyük bir kısmı bu sinyal sistemiyle çalışır. O yüzden bizde tedavilerimizde özellikle bu sinyal sistemine dayalı bir protokol uyguluyoruz. Bu da sistemik tedavi demektir. Yani damardan tedaviler genellikle tercih ediliyor. Hem etkileri düşünüldüğü zaman, hem de hastaların yarar görmesi bakımından, kişiyi en uygun şekilde tedavi etmekte, o tedavi yöntemini seçmekte fayda var. Sonuç olarak bu tıpta yeni tekniklerin tedavi başarı oranları henüz net olarak bilinmemektedir. Konuyla ilgili bilimsel çalışmalar devam etmektedir.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir