Categories: Ekonomi

Temiz Enerji Sektöründe Ayrı Yasal Düzenleme Talebi

Güneş enerjisi başta olmak üzere, temiz enerji kaynaklarının tanıtılması için çalışan dijital sivil toplum platformu Solarbaba tarafından düzenlenen SolarVizyon Konferansı İzmir Mimarlık Merkezi’nde gerçekleştirildi.

 

Konferans kapsamında düzenlenen “Güneş Enerjisi ve Mevzuat” başlıklı oturumda konuşan Enerji Sanayicileri ve İş Adamları  Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı yenilenebilir sektörün gelişimine ilişkin önemli mesajlar verdi.

 

// “MEVZUAT, SEKTÖRÜN GERİSİNDEN GELİYOR”

Rüzgâr, Güneş, Jeotermal ve Biyokütle’den oluşan temiz enerji kurulu gücünün 23 bin Megavat seviyesini aşarak, Türkiye toplam kurulu gücü içinde yüzde 23’lük paya sahip olduğunu hatırlatan Kalaycı, bu enerji türlerinin birbirinden bağımsız olarak ayakta kalabilecek büyüklüğe ulaştığına dikkat çekti.

 

Her enerji türü için ayrı yasal mevzuat olması gerektiğine dikkat çeken Kalaycı, “Benim de aralarında olduğum bir mühendis grubu, 1998 yılında Türkiye’nin ilk rüzgâr enerjisi santralini devreye almıştık. 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kanunu ise 7 yıl sonra, 2005 yılında yayınlandı. Yasal mevzuat maalesef sektörün gelişim hızının hep gerisinde kaldı. 2010 yılında yayınlanan 6094 sayılı Yenilenebilir Enerji Kanunu ise sektörün bugünkü başarı seviyesine ulaşmasında temel itici güç oldu. Ancak bugün gelinen noktada ise 11 yıl önce yayınlanan bu yasal düzenleme ihtiyaçları karşılamaktan uzak kalıyor.” dedi.

 

// “ELDEKİ ELBİSE HER BEDENE UYMUYOR”

Bugünkü mevcut durumun, “Elimizde bir elbise var ve her bedene bu elbiseyi uydurmak zorundayız” anlamına geldiğine işaret eden ENSİA Başkanı Alper Kalaycı, her enerji kaynağının dinamikleri, elektrik üretim maliyetleri, santral kurulum şekilleri, kullanılan ekipmanları ve bu ekipmanların üretim süreçlerinin birbirlerinden keskin farklılıklar gösterdiğini hatırlattı.

 

Bu farklılıklardan dolayı, temel kanunda yapılan değişikliklerin, bir yenilenebilir enerji kaynağına avantaj sağlarken, bir başkasına dezavantaj oluşturabildiğine değinen Kalaycı, her kaynak için ayrı hazırlanmış, sade ve anlaşılır yasal mevzuat ihtiyacının büyük olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Recent Posts

Spor Yapıyorum Ama Neden Gelişemiyorum?

Spor salonuna düzenli gidiyorsun, antrenmanlarını aksatmıyorsun, ter döküyorsun… Ama aynaya baktığında veya tartıya çıktığında beklediğin…

11 saat ago

Kriz İletişimi Nedir? Etkili Kriz İletişimi İçin 10 Altın İpucu

Markaların itibarlarının en hassas olduğu ve kamuoyu algısının hızla değişebildiği anlarda devreye giren hayati yönetim…

11 saat ago

Kurumsal Sosyal Sorumluluk Nedir? Etkili Kurumsal Sosyal Sorumluluk İçin 10 Altın Öneri

Modern iş dünyasında, şirketlerin başarısı sadece finansal kârlılıkla değil, aynı zamanda çevreye ve topluma karşı…

22 saat ago

Almanya’da Üniversite Okumak: Kariyerinize Avrupa İmzası Atın

Küreselleşen dünyada akademik bir diploma sahibi olmak artık tek başına yeterli bir kriter sayılmamaktadır. Öğrenciler…

2 gün ago

Kurumsal Kimlik Nedir? Etkili Kurumsal Kimlik İçin 10 Altın İpucu

Bir markanın profesyonelliğini, değerlerini ve pazar nezdindeki ayırt ediciliğini ilk bakışta yansıtan görsel ve sözel…

2 gün ago

Kreatin Kullanmalı mıyım? Saç Döker mi? Ne Zaman Alınmalı?

Kreatin, spor dünyasında tartışmaların merkezi hâline gelen supplementlerden biri… Birçok kişinin spor rutinine başlamadan önce…

2 gün ago