Categories: Gündem

Kutuplara Bilim Üssü! İklim Değişikliğinin Başladığı Yerdeyiz

15 Mayıs Dünya İklim Günü’nde anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yapan İstinye Üniversitesi (İSÜ), TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı Prof. Dr. Burcu Özsoy’u ağırladı. “İklim Değişikliğine Bilimsel Bakış” başlıklı bir konferans veren Özsoy, Türkiye’nin 1960’larda kutup çalışmalarına başladığına dikkat çekerek ekonomik ve siyasi değeri gereği Antarktika’da söz hakkına sahip olmanın çok önemli olduğunu söyledi. Son sekiz yıl içinde 200’den fazla bilimsel yayına imza attıklarını belirten Özsoy, çalışmaları sırasında yaşadıkları zorlukları da paylaştı. 

İstinye Üniversitesi de kutup araştırmalarında yer alacak

İstinye Üniversitesi (İSÜ) de kutup araştırmalarında çalışacak kurumlar arasında yer alıyor. Kutup projesinde araştırmacı olan, İstinye Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Kimya Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Melike Atakol, temmuz ayında yapılacak seferle İSÜ’den de bir araştırmacının kutuplara gideceğini belirtti. Şu an üç aday olduğunu ifade den Atakol, “Gidecek olan araştırmacımız fiziksel ve psikolojik testlerden geçerse gidebilecek. Henüz testler tamamlanmadı. Ancak üç aday var, birimiz elbette testlerden geçeceğiz” dedi. 

Kutuplara giden araştırmacı “İlaç etken maddelerinin ve metabolitlerinin yeni nesil önderiştirme yöntemleri ile birleştirilmiş LC-MS/MS yöntemi kullanılarak Horseshoe adasındaki çevresel ve biyolojik örneklerde yüksek doğruluk ve duyarlılıkta tayinleri” konulu bir çalışma gerçekleştirecek.

“Antarktika’ya bilimsel seferlerimizi başlattık”

Türkiye’nin kutuplar macerasına 1960’lı yıllarda başladığını belirten Özsoy, bilimsel çalışmaların ise sahada artarak devam ettiğini söyledi. Antarktika’nın herhangi bir ülkeye ait olmadığını hatırlatan TÜBİTAK MAM Başkanı, iklimin burada değişeceğine bu nedenle de yapılan her çalışmanın önemine dikkat çekti.   

 

“Antarktika hiçbir ülkeye ait değil”

Antarktika’nın önemine de değinen Özsoy, “Antarktika hiçbir ülkeye ait değil. Bu hiçbir dünya ülkesine ait olmayan kara parçasını 1950’li yılların sonunda bilim insanları diyor ki ‘Ey ülkeler! Bir alana da kan dökmeyin bize bırakın. Çünkü iklim değişirse burada değişir. Değişen iklimin sonuçları da burada yaşanır. Yaşandığı zaman da size dünyayı dar eden kutupları sadece bilime ve barışa adayın’ diyorlar ve böylece 1959 yılında Antarktika Anlaşmalar Sistemi altında ülkeler bir araya geliyor. Biz de 1995 yılında Çevre Bakanlığımız tarafından taraf oluyoruz” diye anlattı. 

“İklim değişikliği artık arka bahçemizde”

2005 yılında Antarktika’ya giderek doktora çalışmasını tamamladığını, ülkeye döner dönmez de çalışmalara başladığını ifade eden Özsoy, “2015 yılında İTÜ’de Kutup Araştırmaları Merkezi’ni kurarak kurumsal bir yapı oluşturduk. İklim değişikliğinin artık arka bahçemizde yaşanan bir problem haline gelmesiyle de Cumhurbaşkanlığının himayelerinde bu çalışma yürütülmeye başlandı. Antarktika’ya bilimsel seferlerimizi başlattık” dedi.

“Orada bilim üssünün kurulmasını istiyoruz”

Kutuplarda yapılan her çalışmanın bilimsel bir karşılığının olmasının altını çizen Özsoy, Türkiye’nin bugünkü çalışmalarıyla Avrupa Kutup Birliği’ndeki yerini ve rolünü belirlediğini ifade etti. “Buradaki temel hedefimiz Antarktika Anlaşmalar Sistemi içinde söz sahibi olmak” diyen Özsoy, Antarktika’nın yüzde 70 tatlı su rezervine de sahip olduğunu, iklim kriziyle birlikte suyun çok daha önem kazandığını ifade etti.

“Antarktika’da söz hakkına sahip olmamız gerekiyor”

Ekonomik değeri, siyasi değeri gereği nedeniyle Antarktika’da söz hakkına sahip olmamız gerektiğini belirten Özsoy, “Bunu nasıl yapabiliriz, ayak basarak, bilimsel çalışmalar yaparak. 200’ün üzerinde bilimsel makaleye ulaştık. Orada bilim üssünün kurulmasını istiyoruz. Bilim insanları şu an geminin üzerinden çalışmalar yapıyorlar. Aynı zamanda da iklim değişikliği hakkında farkındalık oluşturmak ve kurumsal bir hafızanın olması da hedefler arasında” dedi.

“Kutupların ilginç bir büyüsü var”

Kutuplara yolcuk süreçlerinden de bahseden Özsoy, “Tüm çalışmaların içinde kendine yer bulabileceği bir alan kutup. 1960’tan 2017’ye kadar 150 bilimsel yayını varken son 8 sene içinde 200’den fazla bilimsel yayına da hep beraber imza attık. Bilim sempozyumları yaparak bir sinerji oluşturmaya çalışıyoruz. Kutupların ilginç bir büyüsü var. Ben bir daha gitmem dediğim tüm süreçlerde kendimi tekrar kutuplarda buldum” diyerek kutupların hayranlık uyandıran bir yer olduğunu ifade etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Recent Posts

Spor Yapıyorum Ama Neden Gelişemiyorum?

Spor salonuna düzenli gidiyorsun, antrenmanlarını aksatmıyorsun, ter döküyorsun… Ama aynaya baktığında veya tartıya çıktığında beklediğin…

18 saat ago

Kriz İletişimi Nedir? Etkili Kriz İletişimi İçin 10 Altın İpucu

Markaların itibarlarının en hassas olduğu ve kamuoyu algısının hızla değişebildiği anlarda devreye giren hayati yönetim…

18 saat ago

Kurumsal Sosyal Sorumluluk Nedir? Etkili Kurumsal Sosyal Sorumluluk İçin 10 Altın Öneri

Modern iş dünyasında, şirketlerin başarısı sadece finansal kârlılıkla değil, aynı zamanda çevreye ve topluma karşı…

1 gün ago

Almanya’da Üniversite Okumak: Kariyerinize Avrupa İmzası Atın

Küreselleşen dünyada akademik bir diploma sahibi olmak artık tek başına yeterli bir kriter sayılmamaktadır. Öğrenciler…

2 gün ago

Kurumsal Kimlik Nedir? Etkili Kurumsal Kimlik İçin 10 Altın İpucu

Bir markanın profesyonelliğini, değerlerini ve pazar nezdindeki ayırt ediciliğini ilk bakışta yansıtan görsel ve sözel…

3 gün ago

Kreatin Kullanmalı mıyım? Saç Döker mi? Ne Zaman Alınmalı?

Kreatin, spor dünyasında tartışmaların merkezi hâline gelen supplementlerden biri… Birçok kişinin spor rutinine başlamadan önce…

3 gün ago