Categories: Sağlık

Kızamıktan korunmak için aşı şart!

Risk grubundakiler için hayati tehlikeye neden olabiliyor

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından açıklanan verilere göre Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa ülkeleri arasında kızamık vakalarının arttığı görülüyor. Artan kızamık vakalarıyla birlikte hastalığın belirtileri, tedavisi, aşısı gibi konular merak uyandırdı. Konuyla ilgili açıklama yapan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçukızamığın hafife alınmamasını gerektiğini ve hastalıktan korunmada en etkili yolun toplumun en az yüzde 95’inin aşılanması olduğunu söylüyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, kızamık hastalığı hakkında bilgi verdi. Mamçu kızamığa sebep olan virüs hakkında şunları söyledi: “Kızamık, Paramyxoviridae ailesinden, zarflı, tek parçalı RNA’ya sahip bir virüsün neden olduğu döküntülü bir hastalıktır. Virüs çok bulaşıcıdır ve hava yolu ile bulaşır. Bu virüs, aşılanmamış topluluklarda dahi 2 ya da 3 yılda bir salgın yapar.” 

Belirtilere dikkat!

Hastalık belirtilerinin virüs bulaştıktan sonra yaklaşık 8 ila 12 gün sonra ortaya çıktığını belirten Mamçu, “Burun akıntısı, hapşırma ve öksürük gibi soğuk algınlığı belirtileri ile 40 dereceye varabilen yüksek ateş ve halsizlik kızamığın ilk belirtilerdir. Kuru öksürük, boğaz ağrısı, gözlerde kızarıklık ve ışığa duyarlılık ile ağız içinde küçük grimsi beyaz lekeler görülebilir. Yüz ve alından başlayıp vücuda yayılan, birleşme eğiliminde, başlangıçta pembe olup 3-4 gün sonra kahverengileşen, 6-7 gün sonra da hafif pullanarak solan tipik bir döküntüsü vardır. Döküntüler yaklaşık 4 gün kadar devam eder ve hafif bir soyulma ile başladığı gibi yukarıdan aşağıya doğru solarak kaybolur. Döküntülerin solmasıyla birlikte hastanın da ateşi düşer. Yüksek ateş, beslenmenin bozulması, ishal veya kusma ile aşırı sıvı kabı veya komplikasyon gelişmesi durumlarında mutlaka bir sağlık kurumuna başvurulmalıdır.” açıklamasında bulundu.

Hastalığın özel bir tedavisi bulunmuyor

Kızamığın özel bir tedavisinin olmadığının altını çizen Mamçu, “Hastanın kaybettiği sıvıyı yerine koymak, ateş ve ağrısını gidermek, gerekirse solunum desteği vermek önemlidir. Eksiklik durumlarında destekleyici olarak A vitamini verilebilir. Kızamık çok bulaşıcı olduğundan hastanın izole edilmesi, maske kullanılması ve risk gruplarından uzak tutulması özellikle çok önemlidir.” dedi.

En çok küçük çocuklarda görülüyor

Mamçu, “Kızamık küçük çocuklarda yaygın olmakla birlikte aşılama yapılmayan veya daha önce kızamık geçirmemiş yetişkinlerde de görülebilir. Bağışıklığı baskılanmış kişiler, gebeler, çok küçükler veya yaşlılar, A vitamini eksikliği ve beslenme yetersizliği olanlar hastalık açısından risk grubundadır. Bu kişilerde kızamık daha ağır seyreder ve ölümcül olabilir.” diye konuştu.

Başka hastalıklara da neden olabilir

Kızamığın başka hastalıklara da yol açabileceğini vurgulayan Mamçu, “Orta kulak iltihabı, zatürre, ishal, kalp kası iltihabı, gözde keratit, beyin zarı iltihabı gibi sorunlar en sık görülen komplikasyonlardır. Özellikle zatürre, ölümlerin yüzde 90 nedenidir. Daha seyrek olarak 7 ila 10 yıl sonra başlayan ve beyin fonksiyonlarını bozan SSPE (subakut sklerozan panensefalit) hastalığına da neden olabilir.” dedi.

Kızamıktan korunmada en etkili yol toplumun en az yüzde 95’inin aşılanması

Aşının hastalıkları ve ölümleri engellemenin en basit yolu olduğunun altını çizen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Kızamık hastalığı, 1980’de yaygın aşılama başlamadan önce, dünya çapında her yıl tahmini 2,6 milyon ölüme neden olurken hızlandırılmış küresel aşılama programları ölümlerin azaltılmasında büyük bir etkiye sahip olmuş, bu sayı 2011’de yılda 158 bine gerilemiştir.” dedi.

Kızamık virüsünün dolaşımının durdurulabilmesi için toplumun yüzde 92-95’inin kızamık içeren bir aşı ile aşılanması gerektiğini vurgulayan Mamçu sözlerini şöyle tamamladı:

“Yeryüzünde kızamık virüsünün dolaşımı devam ettikçe, toplumun yüzde 100’ü aşılanmış olsa bile, uzun aralıklarla da olsa, kızamık salgınları görülecektir. Ayrıca hastalığı geçirmesine veya aşılanmış olmasına rağmen bağışıklık yanıtı gelişmemiş kişiler hastalığa tekrar yakalanabilirler. Bu yüzden kızamıktan korunmak için alınabilecek en etkili önlem toplumun en az yüzde 95’inin aşılanmasıdır.” 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Recent Posts

İstanbul Böcek İlaçlama Hizmetleri

İstanbul böcek ilaçlama hizmetleriyle evinizi haşerelerden koruyun. Güvenli ve etkili ev ilaçlama yöntemleri ile hijyenik…

2 gün ago

EduTalks Serisinin İkinci Durağı İstanbul Aydın Üniversitesi

EduTalks: İstanbul Aydın Üniversitesi’nde sektör liderleri ve öğrenciler bir araya geldi! Dijital markalaşmadan yeni medyaya…

2 gün ago

Kadın Kazak Modelleriyle Sıcak Bir Kışa Hazırlanın

Kadın kazak modelleri, kış günlerinin temel parçaları arasında yer alarak hem sıcak tutar hem de…

5 gün ago

Kadın Giyimde Renklerin Psikolojisi ve Kombin İpuçları

Renkler, sadece gözlerimizi değil, ruhlarımızı da boyar. Kırmızı, tutkuyu ve enerjiyi, mavi sakinliği ve güveni,…

6 gün ago

Duvar Paneli Nedir?

Duvar paneli iç mekanlarda hem dekoratif hem de işlevsel amaçlarla kullanılan bir kaplama çözümüdür. Özellikle…

1 hafta ago

Toplumsal Roller Üzerine Bir Eleştiri

Odeabank, 28. İstanbul Tiyatro Festivali’nde “Bu İşte Bir Kadın Var” temasıyla sahnede.

1 hafta ago