1. Haberler
  2. Sağlık
  3. İlerlemiş kanser vakalarında Fitoterapi

İlerlemiş kanser vakalarında Fitoterapi

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Fitoterapi Uzmanı Dr. Şenol Şensoy ilerlemiş kanser vakalarında tıbbi tedavilerin yetersiz kalabileceğine, bu durumda dahi fitoterapi ile güzel sonuçlar alınabileceğine dikkat çekti.

Türkiye’de resmi rakamlara göre teşhis konulan her iki kanser hastasından birini kaybediyoruz. İlerlemiş kanser vakalarında tablo çok daha kötü maalesef. Peki, son evre kanser hastalarında da fitoterapiden faydalanabilir miyiz? Kısaca yanıtlarsak, evet, ama hastada beslenmenin devam etmesi gerekiyor.

Kanserin Hangi Evresinde Fitoterapi’ye Başvurmalıyız?

Fitoterapi ülkemizde ne yazık ki biraz geç başlanmış bir uygulama. 2014 yılında Sağlık Bakanlığı’nın yönetmeliği ile birlikte tıp doktorları bu konuda devreye girdi ve fitoterapi uygulamalarına başladılar. Ama fitoterapiyi biz istiyoruz ki hastalık teşhis edilir edilmez hemen diğer tedavi yöntemleri ile beraber yani klasik tıbbi tedavi yöntemleri ile beraber uygulamaya koyalım ki arzu ettiğimiz sonucu alabilelim. Bu açıdan baktığımızda fitoterapinin bugün uygulanan kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemlerin etkinliğini artırıcı özellikleri var. Yine kemoterapinin çok ciddi yan etkileri ile karşılaşıyoruz. Hastaların büyük bir kesiminde kemoterapiye karşı bazen dayanılmaz yan etkiler ortaya çıkıyor. Bunu tıbbi bitkilerle desteklediğimiz zaman yan etkileri çok aşağılara çekebilme ihtimalimiz var. İleri aşamalarda bazen klasik tıbbi tedavileri uygulayamayabiliyoruz. Hastanın bu tedavileri kaldıracak direnci kalmadıysa o zaman kemoterapi ve diğer tedavileri veremiyoruz. Son aşama terminal dönem dediğimiz süreçte bile fitoterapiyi kullanabiliyoruz. Hasta ağızdan besin alabildiği sürece, tıbbi bitkileri hastaya verme imkanımız ve onların etkilerinden faydalanma imkanımız var.

Kanser Nasıl Oluşuyor?

Kanser DNA hasarı sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. DNA hasarına ne sebep olur? Vücudumuzda bir takım atıklar ortaya çıkıyor. Bu atıkları bertaraf edici mekanizmalar var. Ama bazen bertaraf edici mekanizmalar zayıf düşüyorlar ve atıklar orada baskın duruma geliyorlar ve hücrede hasar oluşturuyorlar. Bu durumda DNA’da hasar oluşursa hücre ya işlevselliğini yitiriyor ya hayatiyetini kaybediyor ya da bizim mutajen dediğimiz kanserleşme aşamasına geçiyor. Her gün bu şekilde vücudumuzda yaklaşık 1 milyon civarında kanser hücresi oluşuyor. Bağışıklık sistemimiz de bunları yok ediyor. Bağışıklık sistemimizin zayıfladığı durumda kanser oluşumu hangi organımızda baskın hale gelirse o organın kanseri ortaya çıkıyor. Tedavi yaklaşımları olarak kemoterapi ve radyoterapi kanser hücresini öldürmeye yöneliktir. Ama bu tedaviler kanser hücresini öldürürken ne yazık ki bizim normal sağlıklı hücrelerimize de zarar veriyorlar. Fitoterapinin burada kullandığımız modern teknikleri destekleyici özellikleri var. Kemoterapiye karşı kanser hücreleri bazen direnç geliştiriyor. Tedavinin belli bir süre başarılı olup, sonrasında geri dönüşlerin, nükslerin sebebi de buna dayanıyor. Ama fitoterapi ile birlikte ilerlediğimiz zaman tıbbi bitkiler kanser hücrelerinin bu direnç geliştirme mekanizmalarını engelliyorlar. 

Tıbbi Bitki Özlerinin Kanserdeki Etkisi

Tıbbi bitkilerin kanser hücreleri üzerinde öldürücü (sitotoksik) özellikleri var. Ama kanser hücrelerini öldürürken bizim sağlıklı hücrelerimize zarar vermiyorlar hatta onların fonksiyonlarını destekliyorlar. Öte yandan kanserin yayılma yolakları var. Örneğin karaciğer hücremiz kalkıp da ben burada çok sıkıldım biraz midede oturayım, orada çalışayım diyemez, böyle bir duruma vücut müsaade etmez. Ama kanser hücresi karaciğerde ise kan yolu ile lenfatik drenajla veya komşuluk yolu ile diğer organlarımıza bulaşabiliyor ve orada yine çoğalarak tümöral faaliyetlerini devam ettiriyor. Kullanılan modern tedavilerin metastaz önleyici özellikleri yoktur. Tıbbi bitkilerin metastazı da önleyici özellikleri var. Yine kanser hücrelerinin kendilerini besleyici özellikleri var. Anjiyogenez mekanizması var. Kendi bulundukları zeminde bir damar ağı oluşturuyorlar. O bölgenin kanlanmasını artırıyorlar ve böylece daha hızlı büyüyüp çoğalıyorlar. Tıbbi bitkiler bu anjiyogenez mekanizmasını da ortadan kaldırıyor. Kanserli dokunun bulunduğu yerdeki damar oluşumunu engelliyor ve kanserli dokunun beslenmesini zayıflatarak ölmesine katkıda bulunuyor. Bu şekilde kanserin tüm yolaklarında etkinliği olan bir tedavi yöntemidir fitoterapi.
Kemoterapi kullanamadığımız durumlarda da fitoterapinin çok ciddi etkilerinin olduğunu kullandığımız zaman görüyoruz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir