HPE ProLiant sunucuları 30. yıl dönümünü kutluyor. Adını “Professional” ve “Reliant” kelimelerinin birleşiminden alan ProLiant sunucular, 1993’te Compaq tarafından piyasaya sürüldüklerinden bu yana inovasyonu körükleyen, araştırmaları hızlandıran, en karmaşık toplumsal sorunların ele alınmasına yardımcı olan ve yaratıcılığın önündeki engelleri kaldıran ürünler olarak piyasada yer aldı.
Enerji Verimliliği ve Çevreye Duyulan Saygı
HPE Türkiye, Balkanlar, Kafkaslar & Orta Asya Sunucu ve Dijital Satış Kanalları Bölge Müdürü Burak Özgür, günümüzün hızla gelişen ortamında kuruluşların, performans taleplerini karşılarken çevresel etkilerini en aza indirmek gibi bir ikilemle karşı karşıya kaldıklarını belirterek; “HPE ProLiant Gen11 sunucular, sürdürülebilir uygulamaları tasarımlarına, üretimlerine ve işletimlerine dahil eden güçlü bir çözüm olarak ortaya çıkıyor. Bu sunucular, önceki nesle kıyasla yüzde 99’a kadar daha yüksek performans ve yüzde 43’e kadar daha fazla enerji verimliliği sunarak enerji verimliliği konusunda sayısız rekora imza attı. Bu da onları kurumların karbon ayak izlerini azaltma yolculuğunda benzersiz bir müttefik haline getirdi” dedi.
Diğer yandan HPE ProLiant sunucuları, şirketlerin kaynaklarını daha verimli bir şekilde yönetmelerine ve net sıfır karbon ayak izine ulaşmalarına yardımcı olmak üzere, kendi karbon ayak izi raporlarını beraberinde getiriyor.
30 Yıllık Performans ve Evrim
Yaklaşık her 20 saniyede bir adet gibi inanılmaz bir hızla satılan, bugün dünya genelinde 40 milyonun üzerinde satış adedine ulaşan HPE ProLiant sunucularının tarihi, sürekli evrim yoluyla sektörün önünü açarak bilgi işlem sınırlarının sürekli genişlemesine yardımcı oldu. Bir diski çalışırken sistemden çıkarıp değiştirmeyi mümkün kılan “hot-plug disk” inovasyonunu gerçekleştiren ilk sunucu olan Compaq ProLiant 1000’den, Ampere işlemci desteğiyle güç verimliliğinde büyük bir sıçramaya karşılık gelen ve işletmelerin uç noktalarında bile kullanıma olanak tanıyan yeni HPE ProLiant Gen11 sunucularına kadar, HPE ProLiant sunucuları ilk günden beri gelişime ve inovasyona öncülük etti.
Eğlenceye Ortak
HPE ProLiant sunucuları, Fransa’da en başından beri ulusal televizyon kanalı ve TF1 izleyicilerinin deneyiminin bir parçası oldu. Yakın zaman öncesine kadar kanal, altyazı görüntüleme gibi önemli işlevler için birinci nesil ProLiant sunucuları kullanıyordu. Sunucu parkı son yıllarda HCI SimpliVity ve Synergy gibi çözümlerle modernize edilse de, bu durum HPE ProLiant sunucularının uzun ömürlü ve yüksek performanslı olduğunun kanıtı niteliğinde.
Uzayı keşfeden bir astronot olmanın nasıl bir his olduğunu merak edenler, Disneyworld’ün “Mission Space” etkinliğini deneyimleyebilir. Tema parkının en etkileyici deneyimlerinden biri olan bu etkileyici yolculukta HPE ProLiant sunucuları kullanılıyor. Ayrıca, sunucular Renault iş birliğinde Formula 1 yarış pistine girerek dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca oyuncunun World of Warcraft evrenindeki macera arayışlarında Azeroth’da dolaşmasına izin verdiler.
HPE ProLiant sunucular ayrıca sinema ve animasyon dünyasında da boy gösterdi. Örneğin James Cameron gibi yönetmenlerin yaratıcılığını destekleyerek Avatar gibi başyapıtların ortaya çıkmasına vesile oldu. Burada etkileyici olan sadece filmin üç boyutlu efektleri değil, izleyicileri Pandora’nın gizemlerine taşımak için 40 bin çekirdeğe ve 100 terabayt belleğe sahip olan sistemlerin ortaya koyduğu performanstı.
Shrek, Kung-Fu Panda ve Ejderhanı Nasıl Eğitirsin gibi DreamWorks Animation tarafından ortaya koyulan ve yaratıcılarının ilhamını doruğa çıkaran bu yapımlar da son teknoloji HPE ProLiant sunucuların yardımıyla hayata geçirildi.
Toplum Sağlığına Katkı
HPE ProLiant sunucuları, sağlık sektöründe önemli bir rol oynayarak gerçek zamanlı verilerin çok sayıda sağlık personeline iletilmesini mümkün kıldı ve dünyanın dört bir yanındaki hastalara kaliteli hizmet sunulmasına yardımcı oldu. Buna organ nakilleri ve onkolojik bakım dahil olmak üzere, yılda 20 binden fazla cerrahi işlem gerçekleştiren Kolombiya’daki San Vicente Fundación Hastanesi de dahil.
Bu konuda bir başka etkileyici örnek de Slovenya’daki Slovenj Gradec Hastanesi. Bu hastane HPE ProLiant sunucularını kullanarak paylaşımlı bir tıbbi kayıt sistemi oluşturdu ve özellikle COVID salgını sırasında tıbbi bilgilerin daha iyi ve güvenli bir şekilde yönetilmesine yardımcı oldu.
Sonsuzluk ve Ötesine – Uzay Araştırmalarına Destek
HPE ProLiant sunucularının işi sadece dünyayla sınırlı değil. HPE ProLiant DL360 Gen10 sunucusu, Uluslararası Uzay İstasyonunda kullanılan HPE Spaceborne Computer-2’nin (SBC-2) bir parçası. Bu devrim niteliğindeki çözüm, astronotların verileri doğrudan uzayda işlemesini sağlayarak gecikmeyi azaltıyor ve uzun soluklu uzay görevleri sırasında özerklik sağlıyor.
HPE ProLiant sunucularının 30 yıllık geçmişi, aynı zamanda sürekli inovasyon, olağanüstü performans, sürdürülebilirlik, sağlık hizmetleri ve uzay araştırmaları gibi hayati alanlara önemli katkıların hikayesi. En son piyasaya sürülen Gen11 ile bu sunucular, modern dünyanın değişen ihtiyaçlarını karşılamak için sundukları gelişmiş performansla sınırları zorlamaya devam ediyor.
HPE ve HPE ProLiant sunucuları hastanelerde, veri merkezlerinde, hatta uzayda dünyamızın iyileştirilmesine dair önemli roller üstleniyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bağımsız, yeni nesil, tarafsız haber ve haberciliğin en üst noktasında yer alan habergezgini.com ile Türkiye’nin ve dünyanın gündemini takip edebilirsiniz.