Categories: Sağlık

Gebelikte Tiroid Hastalıkları Anneyi Olduğu Kadar Bebeği de Etkiliyor

Gebelik döneminde yaşanan bir dizi önemli fizyolojik ve hormanol değişiklikler nedeniyle tiroid hormonları da etkilenebiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melis Koçer Yazıcı Özellikle altta yatan bir tiroid hastalığı olanların ya da ailesinde tiroid hastalığı hikayesi olanların gebelik planlarken ve / veya gebe olduğunuzu öğrendiğinde en kısa zamanda gerekli incelemeler için hekime başvurması gerektiğini söyledi. 

 

Tiroid bezinin az ya da çok çalışmasına bağlı olarak ortaya çıkabilen hastalıklar gebelik dönemi için ayrı bir önem taşıyor. Hem annenin hem de bebeğin sağlığı açısından yakın takip gerektiriyor. Özellikle daha önce tiroid hastalığı nedeniyle tedavi edilen kişiler, guatr hastalığı olanlar ya da tiroid hastalığı olan bebeği olan kadınların daha dikkatli olması gerektiğini söyleyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melis Koçer Yazıcı, “Bunun yanında bir otoimmün bozukluğu olanlar,  ailesinde Graves hastalığı veya Hashimoto gibi otoimmün tiroid hastalığı öyküsü bulunanlar, Tip 1 diyabet hastalığı olan kadınlar, yüksek doz boyun radyasyonu veya hipertiroidizm tedavisi görenler gebeliği sırasında tiroid rahatsızlığı için diğer kadınlara göre daha yüksek risk altındadır. Bu durumda gebelik planlarken ve/ veya gebe olduğunu öğrendiğinde en kısa süre gerekli incelemeler için hekime başvurmalı” diye konuştu. 

 

TİROİD ÇOK ÇALIŞIYORSA…

Hipotiroidizmi olduğu bilinen bir kadının yetersiz tedavisi veya hipertiroidi olan bir kadının anti-tiroid ilaçlarla aşırı tedavisi nedeniyle gebelik sırasında  hipotiroidi semptolarının ortaya çıkabileceğini hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Koçer Yazıcı, “Kadınların yaklaşık yüzde 2,5'inde TSH değeri 6 mIU/L’nin üzerinde olacak şekilde hafif ve yüzde 0.4'ününde de 10 mIU/L'nin üzerinde artış gözlenebilir” dedi. Tedavi edilmeyen veya yetersiz tedavi edilen hipotiroidizmde düşük riskinin artabileceğini işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Koçer Yazıcı, “Ayrıca maternal anemi, miyopati (kas ağrısı, halsizlik), konjestif kalp yetmezliği, preeklampsi, plasental anormallikler ve doğum sonu kanama da olası riskler arasında geliyor” dedi. 

 

TİROİD HORMONU BEBEĞİN GELİŞİMİNİ DE ETKİLİYOR

Tiroid hormonunun bebekte beyin gelişimi için kritik öneme sahip olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Melis Koçer Yazıcı, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:

“Konjenital hipotiroidizm, hemen fark edilmez ve tedavi edilmezse çocukta ciddi bilişsel ve gelişimsel anormalliklere neden olabilir. Erken tedavi ile bu gelişimsel anormallikler büyük ölçüde önlenebilir. Annede tedavi edilmeyen şiddetli hipotiroidi, bebekte beyin gelişiminin bozulmasına neden olabilir. Tüm kadınların gebelik sırasında hipotiroidizm taranması konusunda maalesef günümüzde bile genel bir fikir birliği yoktur. Bilenen hipotiroidizmi olan kadınlar, gebelik tespit edilince TSH testi yaptırmalı ve hekimleriyle sürekli iletişim içinde olmalıdır.”

 

YETERSİZ TEDAVİ DÜŞÜK RİSKİ DOĞURABİLİYOR!

Genel olarak, doğurganlık çağındaki kadınlarda hipertiroidizmin en yaygın nedeni olan Graves hastalığının gebelerin yaklaşık yüzde 0.2'sinde görülen bir sorun olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Melis Koçer Yazıcı, “Bunun dışında gebeliğe bağlı çok yüksek hCG seviyeleri erken gebelikte ‘’geçici hipertiroidizm’’e neden olabilir. Doğru tanı, öykü, fizik muayene ve laboratuvar testleriyle konulabilir” dedi. Yetersiz tedavi alan hipertiroidli gebelerde, erken doğum ve preeklampsi olarak bilinen ciddi komplikasyonların daha sık gözlenebildiğini hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Yazıcı konuyla ilgili şunları anlattı: “Graves hastalığı ilk trimesterde de ortaya çıkabileceği gibi; tiroid bezi bozukluğu olduğu bilinen bir kadında bu süreçte semptomlar ve klinik alevlenebilir. Bu noktada doğru tedavi son derece önemlidir. Yetersiz tedavi durumunda, erken doğum ve preeklampsi riskinin yanında, gebelik sırasında aktif Graves hastalığı olan kadınların, tiroid fırtınası olarak bilinen hipertiroidizmin çok şiddetli semptomları ile karşılaşma riski daha yüksektir. Graves hastalığı genellikle gebeliğin üçüncü trimesterinde iyileşir ve doğum sonrası dönemde kötüleşebilir. Bu nedenle Graves hastalığı olan kadınların doktorlarına tıbbi geçmişleri hakkında ayrıntılı bilgi vermesi çok önemlidir.”

 

ŞİKAYETLER GEBELİK SEMPTOMLARIYLA KARIŞTIRILABİLİYOR

Hızlı ve düzensiz kalp atışı, titreyen eller, yeterli kilo alamama ya da kilo kaybı olanların hipertiroidden şüphelenerek doktorlarını bilgilendirmesi gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Melis Koçer Yazıcı, bir diğer tiroid sorunu olan hipotiroidi konusunda şu bilgileri verdi: “Hipotiroidi belirtileri, genellikle hipotiroidizmi olan kadınlarla gebe kadınlar için aynıdır. Aşırı yorgunluk, soğukla baş etmede sorun, kas krampları, şiddetli kabızlık, hafıza veya konsantrasyon ile ilgili sorunlar bu semptomlar arasında sayılabilmektedir. Bunlar da gebelik semptomlarıyla oldukça karışmaktadır” diye konuştu.

 

TEDAVİ KİŞİYE ÖZEL OLMALI

İdeal olarak gebelik öncesinde yani prekonsepsiyonel dönemde, hipotiroidisi olduğunu bilen kadınların kullandıkları ilaç dozlarının düzenlenmesi için doktorlarına başvurması gerektiğinin altını çizen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melis Koçer Yazıcı sözlerine şöyle tamamladı: 

“Kullanılan ilaç gereksinimleri hamilelik sırasında sıklıkla, ortalama yüzde 25-50 oranında artar. Kadının hamilelik boyunca normal tiroid fonksiyonuna sahip olduğundan emin olmak için gebeliğin ilk trimesterinde yaklaşık 4 haftada bir tiroid fonksiyon testleri kontrol edilmelidir. Doğumdan hemen sonra da hekim kontrollünde kullanılan ilaç dozları yeniden düzenlenmesi gerekir. Prenatal vitaminlerin tiroid hormonunun gastrointestinal sistemden emilimini bozabilecek demir ve kalsiyum içerdiğini bilmek de önemlidir. Graves hastalığı öyküsü olan ve radyoaktif iyot (RAI) veya cerrahi olarak tiroidektomi ile tedavi edilen kadınlarda, gebelikte erken evrede Graves antikorları (TRAb) test edilerek risk değerlendirmesi yapılmalıdır. Antikorlar yüksekse, 18-22. haftalarda takip testi önerilir ve antikorlar hala yüksekse, fetal ve neonatal izleme ihtiyacını değerlendirmek için 30-34. haftalarda ek takip önerilir. Hafif hipertiroidizmde hem anne hem de bebek iyi durumda olduğu sürece, genellikle tedavi olmaksızın yakından izlenir. Tiroid cerrahisi nadiren gereklidir. Gerekirse, ideal olarak gebeliğin ikinci trimesterinde yapılmalıdır. Radyoaktif iyot tedavisi ise hamilelik sırasında kesinlikle kullanılmamalıdır.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Recent Posts

Taksim Otelleri

Taksim, İstanbul’un kültürel ve turistik merkezlerinden biri olarak bilinir ve bu sebeple pek çok konforlu…

11 saat ago

Yılbaşı İçin Hediye Fikirleri

Yeni yıl, sevdiklerimizle geçirdiğimiz anların kıymetini bir kez daha hissettiğimiz, yeni başlangıçlara adım attığımız özel…

1 gün ago

Marka ve İletişim Konferansı için geri sayım başladı!

Markalaşma ve iletişimde geleceği yakalayın: İlham veren konferans sizi bekliyor!

4 gün ago

Girişimcilerin Büyük Hataları Etkinliği 18 Aralık’ta İKÜ’de!

Girişimcilerin Büyük Hataları etkinliği 18 Aralık'ta İstanbul Kültür Üniversitesi'nde! Kaçırmayın!

6 gün ago

Fakı Mehmet Efendi, şube sayısını 42’ye çıkardığını duyurdu

Fakı Mehmet Efendi Baklavaları, şu anda İstanbul metro istasyonlarında hizmet verdiği şube sayısını 42’ye çıkardığını…

6 gün ago

Pendik Tıkanıklık Açma ve Su Kaçağı Tespiti

Evinizde veya iş yerinizde meydana gelen tıkanıklık sorunları, günlük yaşamınızı olumsuz etkileyebilir. Pendik tıkanıklık açma…

6 gün ago