Categories: Sağlık

Deprem ile teknoloji ve imece birleşti…

Türkiye’deki bina envanterinin teknoloji yardımıyla çıkarılması gerekiyor…

Yapay zeka sistemleri ile afet koordinasyonunun sağlanıp binaların depreme dayanıklı olup olmadığı denetlenerek risk önceliklendirilmesi yapılmasının kriz öncesi önem taşıdığını belirten uzmanlar, teknoloji yardımıyla ülkemizdeki bina envanterinin çıkartılması gerektiğini ifade ediyor. Türk gelenek ve göreneklerinde imece kültürünün olduğuna değinen Arş. Gör. Gamze Nilsu Çolak, Şubat ayında gerçekleşen deprem felaketinde kullanıldığı gibi teknolojik alt yapıyla desteklenen imece kültürü yardımlaşma sayesinde sadece afet zamanlarında değil, ihtiyacı olan her vatandaşa daima destek olmanın ve destek talep etmenin mümkün hale geldiğini vurguluyor.

Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği (İngilizce) Araştırma Görevlisi Gamze Nilsu Çolak, kriz durumlarında ihtiyaç sahiplerine sağlanan desteğin önemini vurguladı ve teknoloji tabanlı platformların toplumsal yardımlaşmadaki rolüne değindi.

Ülkedeki bina envanteri çıkarılmalı

Yapay zeka sistemleri ile afet koordinasyonunun sağlanıp coğrafik bilgi sistemlerinden de yararlanmak suretiyle binaların depreme dayanıklı olup olmadığı denetlenerek risk önceliklendirilmesi yapılmasının krizden önce önlemek için yapılabileceklerden biri olduğunu belirten Arş. Gör. Gamze Nilsu Çolak, “Bundan önce teknoloji yardımıyla ülkemizdeki bina envanterinin de çıkartılması gerekiyor. Bunlar günümüz teknolojisiyle yapılabileceklerden bazılarıdır. Hız kazanan bir ivmeyle hareket eden teknolojik gelişmeler, her alanda yapılabileceklerin sınırsız olduğunu günbegün ortaya koyuyor.” dedi.

Türk geleneklerinde imece kültürü var

Tüm ülkeyi hatta dünyayı etkileyen afetler ve krizler söz konusu olduğunda sadece devletten ve yetkililerden çözüm beklemek yerine, herkesin elini taşın altına koyması ve sorumluluk alması durumunda yaraların çok daha çabuk sarılabileceğini ifade eden Çolak, “İmece kültürü Türk gelenek ve göreneklerinde zaten yer alıyor. Bu kültür teknoloji ile birleştiğinde milyonlara ulaşabiliyor. Burada esas nokta insana ‘yapabilir’ ve ‘işe yarayabilir’ hissettirmektir. Depremzedeler için geliştirilmiş ‘Evim Yuvan Olsun’ gibi dijital kampanyalar, insanlara oturduğu yerden dahi yardım etme imkanı sağlıyor. Keza bu kampanyada sadece evi olanlar değil evi olmayan ama nakdi destek yapabilecek olanlar da yardım edebiliyor.  Birkaç dairesi olan bir insan yardım edebildiği gibi, kumbarasında para biriktirmiş küçük bir çocuk da inisiyatif alabiliyor.” diye konuştu.

Teknoloji tabanlı yardım platformları ile insanlara destek olmak mümkün

Şubat ayında yaşanan büyük felakette belki de yardım etmeyi yeni öğrenen ve ilk defa yapan insanlar olduğunu kaydeden Çolak, “Fakat bir anlık tansiyonla sadece bir kerelik yardım etmekten öte bu yardımın sürdürülebilir kılınması gerekiyor. Şayet bu kültür oturursa teknolojik alt yapıyla desteklenen bu imece kültürü yardımlaşma sayesinde sadece afet zamanlarında değil, ihtiyacı olan her vatandaşa daima destek olmak mümkün hale gelir. Örneğin teknolojiyi de kullanan yardım kuruluşları sayesinde insanlar çevrim içi olarak doğrulanmış gerçek ihtiyaçları listeleyerek, elinde olana ihtiyacı olan insanları görüntüleyip destek olabiliyor. Çok uzağa gitmeden evin arka sokağında bile ihtiyaç sahibi biri olabilir ve büyük meblağlar ödenmeden, büyük çabalar göstermeden dayanışma sağlanabilir.” dedi.

Mevcut kampanyalarda yardım talep edilebiliyor

‘Afet Haritası’ isimli platformda depremden etkilenen bölgelerin tahmini nüfus dağılımlarının yapıldığını ifade eden Arş. Gör. Gamze Nilsu Çolak, sözlerine şöyle devam etti:

“Deprem haritası çıkarılarak, bu alanlardaki mobil eczaneler, hasarlı binalar ve çadır kent gibi toplanma alanları işaretlendi. Herkesin müdahale edebildiği online mecralarda çok fazla bilgi kirliliğinin de olduğu göz önünde bulundurulursa, ‘Afet Haritası’ gibi doğrulanmış kuruluşların önemi büyüktür. Doğru bilginin paylaşıldığı bu platformda, kısıtlama olmaksızın bağış yapmak mümkün. Ayrıca yaşanılan afetten uzun zaman önce ‘Evim Yuvan Olsun’ kampanyası gibi büyükşehir belediyelerimizle ortak çalışarak ‘Bir Kira Bir Yuva’ dayanışma kampanyası oluşturuldu. Bu kampanya sayesinde sadece yardım etmek değil yardım istemek de mümkün. Uygulamanın ‘destek vermek istiyorum’ ve ‘ev/kira desteğine ihtiyacım var’ olarak iki seçeneği bulunuyor.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Recent Posts

Spor Yapıyorum Ama Neden Gelişemiyorum?

Spor salonuna düzenli gidiyorsun, antrenmanlarını aksatmıyorsun, ter döküyorsun… Ama aynaya baktığında veya tartıya çıktığında beklediğin…

16 saat ago

Kriz İletişimi Nedir? Etkili Kriz İletişimi İçin 10 Altın İpucu

Markaların itibarlarının en hassas olduğu ve kamuoyu algısının hızla değişebildiği anlarda devreye giren hayati yönetim…

16 saat ago

Kurumsal Sosyal Sorumluluk Nedir? Etkili Kurumsal Sosyal Sorumluluk İçin 10 Altın Öneri

Modern iş dünyasında, şirketlerin başarısı sadece finansal kârlılıkla değil, aynı zamanda çevreye ve topluma karşı…

1 gün ago

Almanya’da Üniversite Okumak: Kariyerinize Avrupa İmzası Atın

Küreselleşen dünyada akademik bir diploma sahibi olmak artık tek başına yeterli bir kriter sayılmamaktadır. Öğrenciler…

2 gün ago

Kurumsal Kimlik Nedir? Etkili Kurumsal Kimlik İçin 10 Altın İpucu

Bir markanın profesyonelliğini, değerlerini ve pazar nezdindeki ayırt ediciliğini ilk bakışta yansıtan görsel ve sözel…

3 gün ago

Kreatin Kullanmalı mıyım? Saç Döker mi? Ne Zaman Alınmalı?

Kreatin, spor dünyasında tartışmaların merkezi hâline gelen supplementlerden biri… Birçok kişinin spor rutinine başlamadan önce…

3 gün ago