Categories: Eğitim

Çocuklar okula kaç yaşında başlamalı?

Okula başlama yaşı, özellikle yeni eğitim dönemleri öncesi sürekli tartışılan konuların  başında geliyor. Genellikle çocukların 30-36 ay arası anaokuluna ve 66-72 ay arası ise ilkokula gidebilecek olgunluğa eriştiğini vurgulayan uzmanlar, yaşla birlikte zihinsel, duygusal ve bedensel gelişimlerin de dikkate alınması gerektiğini ifade ediyor. Çocukların ebeveynlerinden ayrılmak istemedikleri için veya çeşitli farklı sebeplerle okula gitmeyi reddedebildiklerini belirten uzmanlar, okulun eve yakınlığının uyumu kolaylaştırdığını belirtiyor.

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Duygu Barlas, çocukların okula başlama yaşı ile ilgili değerlendirmeler yaptı ve ailelere tavsiyelerde bulundu. 

 

Yaşla birlikte gelişim durumu değerlendirilmeli

 

Uzman Klinik Psikolog Duygu Barlas, okula başlama yaşının bu zamana kadar tartışmalı bir konu olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: 

 

“Elbette zihinsel, bedensel ve duygusal gelişim açısından yaş önemli bir belirleyicidir. Normal gelişim gösteren çocuklar göz önüne alındığında, genellikle çocuklar 30-36 ay arası anaokuluna ve 66-72 ay arası ise ilkokula gidebilecek olgunluğa erişebilmekteler. Bu yaş aralıkları çocuğun zihinsel, duygusal ve bedensel gelişimine göre farklılıklar gösterebiliyor. Bu sebepten dolayı bir çocuğun anaokuluna veya ilkokula başlayıp başlayamayacağına karar verirken yaş faktöründen sonra çocuğun zihinsel, duygusal ve bedensel gelişimi de göz önüne alınmalı. Yaş, yalnızca rakamlardan ibarettir. Ancak diğerleri çocuktan çocuğa değişebilen ve daha doğru karar alınmasına yardımcı olan belirleyicilerdir. Bir çocuğun okula başlaması değerlendirilirken hem kronolojik yaşı hem de gelişim durumu göz önüne alınmalı.”

 

Okulun eve yakınlığı uyumu kolaylaştırıyor

 

Çocuğun okula uyum sürecini etkileyen birçok belirleyicinin bulunduğunu belirten Barlas,  “Çocuklar ancak rahat ve güvenli hissetiklerinde uyum sağlama sürecini daha az sancılı atlatabiliyorlar. Öncelikle okulun fiziki konumu oldukça önemli. Özellikle küçük yaştaki çocuklar için ikamet ettiği eve okulun yakın olması öneriliyor. Çocuk okula ulaşırken kendisini rahat hissederse okula uyumu kolaylaşacaktır.” dedi.

 

Çocuğa ev içinde sorumluluk verilmeli 

 

Uyum sürecinde okuldaki fiziki şartların sağlıklı ve çocuklar için uygun olmasının önemli olduğuna dikkat çeken Barlas, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Bu yüzden çocuk okula başlamadan önce ebeveynlerin okulu dikkatlice gezmeleri gerekiyor. Çocuk kendisini okulda güvende hissederse okulu daha çok sevecek ve uyum süreci rahat atlatılacaktır. Çocuğun uyumunu kolaylaştıran belirleyicilerden bir tanesi de çocuğun önceden okul hakkında bilgilendirilmesidir. Hangi okula gidecek, hangi günler, ne kadar süre ile okulda kalacak, ihtiyaçlarını kime iletebilecek gibi temel durumların çocuğa sakince, kaygı verici olmadan açıklanması iyi olacaktır. Bir diğer uyum sürecinde önemli olan belirleyici, çocuğun ev içerisinde sorumluluk almasına izin vermektir. Hiçbir sorumluluk almadan büyüyen ve kuralları olmayan çocukların, sorumluluk alan ve temel kurallar ile büyüyen çocuklara kıyasla uyum konusunda zorlandıkları biliniyor.”

 

Çeşitli nedenlerle okula gitmeyi reddedebiliyorlar

 

Çocukların çeşitli sebeplerden dolayı okula gitmeyi reddedebildiklerini belirten Barlas, “Eğer çocuk daha ilk baştan okulu reddediyor ise temelde okulu reddetmediği yalnızca ebeveynlerinden ayrılmak ile ilgili zorlandığı düşüncesi gelebilir. Bu noktada ebeveynlerin okula gitmek konusunda ısrarcı olmamaları, çocuğun başka hangi durumlarda ebeveynlerinden ayrılmakta zorlandığını tespit etmeleri ve gerekirse profesyonel yardım almaları gerekiyor. İkinci koşul ise çocuğun bir süre okula gittikten sonra okulu reddetmesidir. Bu durum da ise ilk önce okulda çocuğu rahatsız eden herhangi bir etkenin olup olmadığı araştırılmalı.” ifadelerini kullandı.

 

Zorla okula göndermek yerine yapıcı olunmalı

 

İkinci basamakta çocuğun yaşamında onu etkileyen önemli bir yaşam olayının veya duygusal bir sıkıntının olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Duygu Barlas, “Çocuklar duygusal açıdan sıkıntılı hissettiklerinde reddediş davranışı sergileyebiliyorlar. Böyle bir durumda ebeveynlerin tehditle veya ısrarla okula göndermeleri çocuğun yaşadığı duygusal çıkmazı daha da arttırabilir. Bu tutumların yerine profesyonel destek alınması sürecin daha yapıcı olmasına olanak tanıyacaktır.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Recent Posts

Taksim Otelleri

Taksim, İstanbul’un kültürel ve turistik merkezlerinden biri olarak bilinir ve bu sebeple pek çok konforlu…

11 saat ago

Yılbaşı İçin Hediye Fikirleri

Yeni yıl, sevdiklerimizle geçirdiğimiz anların kıymetini bir kez daha hissettiğimiz, yeni başlangıçlara adım attığımız özel…

1 gün ago

Marka ve İletişim Konferansı için geri sayım başladı!

Markalaşma ve iletişimde geleceği yakalayın: İlham veren konferans sizi bekliyor!

4 gün ago

Girişimcilerin Büyük Hataları Etkinliği 18 Aralık’ta İKÜ’de!

Girişimcilerin Büyük Hataları etkinliği 18 Aralık'ta İstanbul Kültür Üniversitesi'nde! Kaçırmayın!

6 gün ago

Fakı Mehmet Efendi, şube sayısını 42’ye çıkardığını duyurdu

Fakı Mehmet Efendi Baklavaları, şu anda İstanbul metro istasyonlarında hizmet verdiği şube sayısını 42’ye çıkardığını…

6 gün ago

Pendik Tıkanıklık Açma ve Su Kaçağı Tespiti

Evinizde veya iş yerinizde meydana gelen tıkanıklık sorunları, günlük yaşamınızı olumsuz etkileyebilir. Pendik tıkanıklık açma…

6 gün ago