Boyun fıtığı, omurlar arasındaki disklerin yıpranması sonucu sinir köklerine baskı yaparak boyun, omuz ve kola yayılan ağrılara neden olan yaygın bir rahatsızlıktır. Günümüzde masa başında çalışan, bilgisayar karşısında uzun zaman geçiren veya hareketsiz yaşayan bireylerde sık görülmektedir.
Tedavi süreci genellikle ilaçlar, fizik tedavi ve egzersizlerle başlar; ancak sinir basısının ilerlemesi ya da ağrının kontrol altına alınamaması durumunda boyun fıtığı ameliyatı gerekebilir.
Boyun Fıtığı Ameliyatı Nasıl Yapılır?
En yaygın cerrahi yöntem Anterior Servikal Diskektomi ve Füzyon (ACDF)’dur. Bu teknikte cerrah, boynun ön kısmından küçük bir kesi yaparak sorunlu diski çıkarır ve omurların stabil kalması için araya kemik veya metal bir destek yerleştirir.
Bazı durumlarda yapay disk replasmanı (ADR) ya da hibrit cerrahi (ACDF + ADR) yöntemleri de tercih edilir.
Amaç, hem sinir kökü üzerindeki baskıyı ortadan kaldırmak hem de omurga yapısını korumaktır.
Ameliyat Sonrası İyileşme Süreci
Ameliyattan sonra hastalar genellikle birkaç gün içinde ayağa kalkabilir. İlk haftalarda boyun sertliği, hafif ağrı ve yutkunma güçlüğü sık görülen geçici şikayetlerdir.
İyileşme süreci kişiye göre değişmekle birlikte genellikle 4 ila 8 hafta sürer. Bu dönemde dikkat edilmesi gereken temel noktalar şunlardır:
- Boyunluk kullanım süresine doktor karar vermelidir.
- İlk 2 ay ağır kaldırmaktan kaçınılmalıdır.
- Otururken baş dik, sırt destekli olmalıdır.
- Uyku pozisyonu düzgün ayarlanmalı, ortopedik yastık kullanılmalıdır.
- Düzenli yürüyüşler ve hafif germe egzersizleri, kan dolaşımını artırarak iyileşmeyi hızlandırır.
Bu dönemde en önemli hedef, omurga dengesini koruyarak kas gücünü yeniden kazanmaktır.
Bilimsel Verilere Göre Komplikasyon Riskleri
2022 yılında yayımlanan bir çalışma (International Journal of Environmental Research and Public Health) 248 boyun fıtığı ameliyatı geçiren hastayı bir yıl boyunca takip etmiştir.
Araştırmada hastaların %12,9’unun ameliyat sonrası yeniden hastaneye yatış yaptığı saptanmıştır.
En belirgin risk faktörleri ise şunlardır:
- Aşırı kilo (BMI ≥24): 3,6 kat artmış risk
- Diyabet: 3,4 kat artmış risk
- Hastanede 7 günden uzun kalış: 5,1 kat artmış risk
Cinsiyet, yaş, cerrahi yöntemin türü veya boyunluk kullanımı ise yeniden yatış riskini etkilememiştir.
Bu bulgular, obezite ve diyabetin, boyun fıtığı ameliyatı sonrası iyileşme sürecinde en önemli risk faktörleri olduğunu göstermektedir.
Dolayısıyla ameliyat öncesi dönemde kilo kontrolü, kan şekeri takibi ve ameliyat sonrası erken mobilizasyon komplikasyonları önlemede hayati öneme sahiptir.
Boyun Fıtığı Ameliyatı Sonrası Ağrı Neden Devam Eder?
Bazı hastalarda ameliyat sonrası dönemde ağrı tamamen geçmeyebilir ya da bir süre sonra tekrar edebilir.
“The Contemporary Management of Neck Pain in Adults” adlı geniş kapsamlı derleme, bu durumun sadece fiziksel değil, biyopsikososyal nedenlere de bağlı olabileceğini ortaya koymuştur.
Ağrının kronikleşmesine yol açan etkenler:
- Kas gerginliği ve stres,
- Depresyon veya uyku bozuklukları,
- Uzun süreli hareketsizlik,
- Korku ve hareketten kaçınma davranışı (kinesiophobia),
- Kötü postür ve ergonomik hatalar.
Bu faktörler kas tonusunu artırarak sinir üzerindeki yükü yeniden oluşturabilir. Bu nedenle ameliyat sonrası dönemde yalnızca fiziksel rehabilitasyon değil, psikolojik destek ve postür eğitimi de büyük önem taşır.
Ağrı Yönetimi ve Rehabilitasyon Yaklaşımları
Modern tedavi yaklaşımları, boyun fıtığı ameliyatı sonrası ağrının yalnızca ilaçlarla değil, çok yönlü bir programla yönetilmesi gerektiğini vurgular:
- Egzersiz ve Fizik Tedavi:
Kas gücünü artırmak, omurga dengesini sağlamak ve hareket açıklığını korumak için kişiye özel egzersiz programları uygulanmalıdır. Özellikle izometrik boyun egzersizleri erken dönemde önerilir. - Manuel Terapi ve Masaj:
Kas spazmını çözmek ve kan akışını artırmak için uzman eşliğinde uygulanabilir. - NSAID ve kısa süreli ilaçlar:
Ameliyat sonrası ilk haftalarda ağrıyı azaltmak için kullanılabilir, ancak uzun süreli kullanım önerilmez. - Psikolojik destek:
Kronik ağrıda stres yönetimi, gevşeme teknikleri ve gerekirse bilişsel-davranışçı terapi (CBT) uygulanabilir. - Ergonomik düzenlemeler:
Çalışma ortamında monitör yüksekliği, oturma açısı ve masa pozisyonu düzenlenmeli; uzun süreli sabit duruşlardan kaçınılmalıdır.
Kronik Ağrıdan Korunmak İçin Öneriler
- Kilo kontrolü sağlayın: Fazla kilo omurga üzerine baskıyı artırır.
- Kan şekerinizi düzenleyin: Diyabetli hastalarda yara iyileşmesi yavaşlar.
- Sigarayı bırakın: Nikotin doku oksijenlenmesini azaltarak iyileşmeyi geciktirir.
- Günlük egzersiz yapın: Kas dayanıklılığını ve esnekliği korur.
- Stresi yönetin: Meditasyon, nefes egzersizleri veya yoga faydalıdır.
- Doğru postür alışkanlığı geliştirin: Ekran göz hizasında olmalı, omuzlar geride durmalıdır.
Boyun fıtığı ameliyatı, sinir basısını ortadan kaldırarak ağrıyı azaltan etkili bir tedavi yöntemidir. Ancak ameliyat başarısı, yalnızca cerrahiye değil; hastanın yaşam tarzı, genel sağlık durumu ve rehabilitasyon uyumuna da bağlıdır.
Bilimsel kanıtlar, obezite, diyabet ve uzun yatış süresinin komplikasyon riskini artırdığını göstermektedir.
Düzenli egzersiz, stres yönetimi, postür eğitimi ve kilo kontrolü ise iyileşme sürecini hızlandırır ve ağrının tekrarını önler.
Unutulmamalıdır ki, boyun fıtığı ameliyatı bir son değil; sağlıklı bir yaşam tarzına geçişin başlangıcıdır.

Bağımsız, yeni nesil, tarafsız haber ve haberciliğin en üst noktasında yer alan habergezgini.com ile Türkiye’nin ve dünyanın gündemini takip edebilirsiniz.
