Boğaziçi Üniversitesi’nde deprem sarsıntılarına daha dayanaklı boru bağlantı sistemlerinin geliştirilmesi için çalışmalar başladı. TÜBİTAK-TEYDEB 1505 Üniversite-Sanayi İş Birliği Destek Programı tarafından desteklenen Ar-Ge projesiyle Boğaziçi Üniversitesi’nden bilim insanları bu alanda en iyi tasarımı ortaya koymak için çalışacak.
Kahramanmaraş’ta yaşanan iki büyük deprem Türkiye’de deprem gerçeğini bir kez daha hatırlatırken, Boğaziçi Üniversitesi’nden bilim insanları sanayi ortaklıklarıyla depreme daha dayanaklı alt ve üst yapı sistemleri için çalışmalarına devam ediyor. Son olarak Boğaziçi Üniversitesi ile Superlit Boru Sanayi A.Ş. ortaklığı ve Teknoloji Transfer Ofisi desteğiyle CTP boruların bağlantı sistemlerinin kuvvetli deprem hareketlerine daha da dayanaklı hale getirilmesi için Ar-Ge çalışmaları başladı. Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülüm Tanırcan’ın yürütücülüğünü üstlendiği iki yıl sürecek proje, TÜBİTAK- TEYDEB 1505 Üniversite-Sanayi İş Birliği Destek Programı tarafından da destekleniyor.
Projede malzeme testleri Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Kompozit Laboratuvarı’nda gerçekleştirilirken, tasarımların prototipleri sanayi iş birliğiyle üretilerek Kandilli Kampüsü’nde yer alan Yapı ve Sarsma Masası Laboratuvarı’nda test edilecek.
“BORULAR ŞİDDETLİ DEPREMLER SONRASINDA İŞLEVİNİ SÜRDÜREBİLECEK”
Projenin 14 Şubat’ta düzenlenen açılış toplantısında konuşan Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülüm Tanırcan, projenin Türkiye’de deprem tehlikesi yüksek bölgelerde yer altından geçen boruların deprem sarsıntılarından zarar görmeden işlevlerini koruyabilmesi için çok önemli bir yerde durduğunu vurguladı:
“Altyapı sistemlerinin deprem güvenliği toplum sağlığının korunması ve ekonomik kayıpların engellenmesi için büyük önem taşıyor. Boru hatlarında genel olarak deprem hasarları bağlantı bölgelerinde meydana geliyor. Boru hasarı su gibi hayati kaynakların bölgeye ulaşamaması anlamına gelirken, depremin yarattığı yıkım dışında salgın gibi başka risklerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. CTP borular cam elyaf takviyeli reçine ve silika kumdan oluşuyor ve genellikle su ile atık su şebekelerinde kullanılıyor. Bu boru türü mukavemeti yüksek, farklı hava koşullarına ve korozyon basınca dayanaklı olmasından dolayı giderek daha çok tercih ediliyor. TÜBİTAK tarafından desteklenen projemizle bu bağlantı noktalarının depreme bağlı şiddetli yer hareketlerine daha fazla dayanmasını sağlayan yeni bir sistem üzerinde çalışacağız. Bu yeni bağlantı sistemiyle borular şiddetli depremler sonrasında da işlevini sürdürebilecek.”
“TASARIMLAR SARSMA MASASINDA TEST EDİLECEK”
Proje araştırmacısı Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Edinçliler ise projenin Ar-Ge sürecinde Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Kampüsü’nde yer alan sarsma masalarının kullanacağı bilgisini paylaştı.
Prof. Dr. Edinçliler, “Geliştirilen kompozit boru bağlantı sistemlerinin etkinliği Yapı ve Sarsma Masası Laboratuvarı’nda gerçekleşecek testlerle belirlenecek. Buradaki en büyük masa üzerinde araziye gömülü boru sistemi ortamı yaratılacak. Çeşitli büyüklük ve frekanslara sahip deprem hareketlerine maruz bırakılarak boru birleşimlerinin davranışları incelenecek. Projede araştırmacı olarak yer alan Boğaziçi Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuri Ersoy, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Karasu Meslek Yüksek Okulu Makina ve Kaynak Teknolojileri Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Güleç ile İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Hasan Emre Demirci’nin bağlantı sistemlerine yönelik yapacağı tüm tasarımlar Boğaziçi Üniversitesi laboratuvarlarında teste tabi tutulacak” diye konuştu.
“EN İYİ SİSTEMİ ÜLKEMİZE VE DÜNYAYA SUNMAK İSTİYORUZ”
Projenin paydaşı Superlit Genel Müdürü Turgay Aytekin ise Ar-Ge çalışmalarının ardından güvenilirliği her açından ispatlanmış CTP boru bağlantı sistemini dünya pazarına Boğaziçi Üniversitesi ile Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi iş birliğiyle sunmayı hedeflediklerini söyledi:
“Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin öncülüğünde kurduğumuz bu sanayi-üniversite iş birliği, deprem felaketini henüz yaşamışken ülkemizdeki altyapı sistemlerinin depreme daha dayanaklı hale getirilmesi için çok önemli. Boğaziçi Üniversitesi başta olmak üzere Sakarya Uygulamalı Bilimler ile İzmir Kâtip Çelebi üniversitelerinden bilim insanlarının tasarım ve testlerini yapacağı bu Ar-Ge projesinde paydaş olarak yer almak çok heyecan verici. Takip eden yıllarda bizim de üretimini yaptığımız CTP borularında depreme daha da dayanaklı, güvenilir bağlantı sistemlerinin her açıdan Ar-Ge faaliyetlerini tamamlayarak, bunu bir ürün olarak başta Türkiye olmak üzere tüm dünyaya sunmak istiyoruz.”
Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Genel Müdürü Volkan Özgüz de Boğaziçi Üniversitesi’nin sanayi ile iş birliklerinin daha da gelişmesi için çalıştıklarını ve bu projenin Türkiye’deki yükseköğretim kurumları için iyi bir örnek olduğunu vurgularken, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener de Türkiye’de maddi ve manevi deprem zararlarının azaltılmasına yönelik çalışmaların her zaman destekçisi olduklarını ifade etti.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Bağımsız, yeni nesil, tarafsız haber ve haberciliğin en üst noktasında yer alan habergezgini.com ile Türkiye’nin ve dünyanın gündemini takip edebilirsiniz.
İstanbul böcek ilaçlama hizmetleriyle evinizi haşerelerden koruyun. Güvenli ve etkili ev ilaçlama yöntemleri ile hijyenik…
EduTalks: İstanbul Aydın Üniversitesi’nde sektör liderleri ve öğrenciler bir araya geldi! Dijital markalaşmadan yeni medyaya…
Kadın kazak modelleri, kış günlerinin temel parçaları arasında yer alarak hem sıcak tutar hem de…
Renkler, sadece gözlerimizi değil, ruhlarımızı da boyar. Kırmızı, tutkuyu ve enerjiyi, mavi sakinliği ve güveni,…
Duvar paneli iç mekanlarda hem dekoratif hem de işlevsel amaçlarla kullanılan bir kaplama çözümüdür. Özellikle…
Odeabank, 28. İstanbul Tiyatro Festivali’nde “Bu İşte Bir Kadın Var” temasıyla sahnede.