Categories: Sağlık

Belirsizliği çözmeye çalışmak öfke ve tahammülsüzlüğü arttırır

Tahlillerinize 1 gün sonra bakın, kargodan gelen ürünü açmayı erteleyin

Hayatta kontrol edebildiğimiz ve edemediğimiz alanlar olduğunu söyleyen uzmanlar geleceği bilememenin kişilere rahatsızlık verici gelebileceğini konusunda uyarıyor. “Alınan gelecek kararlarında belirsizliğe rağmen plan yapmak kişilerde strese ve üzüntüye sebep olabilir.” diyen Uzman Klinik Psikolog Fatmanur Karahan, belirsizliği çözmeye çalışmanın kişinin belirsizliğini arttıracağı gibi kaygısını, üzüntüsünü, çaresizliğini, sabırsızlığını, öfkesini ve tahammülsüzlüğünü de arttıracağına dikkat çekiyor. Belirsiz bir dünyada yaşadığımızı hatırlatan Karahan, daha az stresli ve heyecan dolu bir hayat için belirsizliklerle yaşamayı öğrenmeyi tavsiye ediyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Fatmanur Karahan, son zamanlarda daha çok gündeme gelen, yaşamdaki belirsiz gerçek tehditlerden biri olan depremle birlikte, belirsizliğe tahammülsüzlük durumunun neden kaygılarımızı bu kadar arttırdığına dair açıklamalarda bulundu.

Belirsizlik stres verici ve üzücü bir hale gelebilir

Geleceği bilememenin kişilere rahatsız edici gelebileceğini söyleyerek sözlerine başlayan Uzman Klinik Psikolog Fatmanur Karahan, “Geleceğin bizim için ne getireceğini her zaman bilmek isteriz ve bu duruma tahammül etmekte güçlük çekebiliriz. Belirsizlik stres verici ve üzücü bir hale gelebilir. Alınan gelecek kararlarında belirsizliğe rağmen plan yapmak kişilerde strese ve üzüntüye sebep olabilir. Belirsizlik sebebiyle eyleme geçmekten kaçınılabilir. Özellikle mükemmeliyetçi bir yapıya sahip olan kişiler yaptıkları planla ilgili olumsuz olabilecek belirsizlikler olması endişesiyle işlerini erteleyebilir, plan yapmaktan kaçınabilirler.” dedi.

Belirsizliğe tahammülsüzlük tek başına bir hastalık değil

Kişinin kendisinde belirsizlikle ilgili olumsuz değerlendirmelerinin de kaygıyı arttıran bir sebep olabileceğine değinen Karahan, “Kişi kendisinin aksine diğer insanların ne yapacaklarından emin gözüktüğünü düşünmesi ancak bu konuda kendisinin emin olamadığı kaygısına kapılması da bir diğer stres faktörüdür. Belirsizliğe tahammülsüzlük tek başına bir hastalık değildir ancak panik bozukluk, yaygın anksiyete, OKB ve depresyon gibi birçok hastalık grubunda sıkça karşılaştığımız bir durumdur.” şeklinde konuştu.

Çözmeye çalışmak belirsizliği arttırır

Hayatta kontrol edebildiğimiz ve edemediğimiz birçok alan olduğunu hatırlatan Uzman Klinik Psikolog Fatmanur Karahan, “Yapılabilecek en sağlıklı şey, kontrol edebildiğimiz alanlarda kendi seçimlerimiz ve davranışlarımızla elimizden gelenin en iyisini yapmak; duygularımız, düşüncelerimiz, başkalarının duygu, düşünce ve davranışları, çevresel olaylar, genetik ve geçmiş olaylar gibi kontrol edemediğimiz alanlarda da kabullenip kontrol etmeye çalışmayı bırakmak olmalı.” önerisinde bulundu.

“Özellikle kontrol edemediğimiz alanlarda araştırmalar yapmak, sık sık kontroller yapmak ve sürekli onay almak kişinin belirsizliğini daha da güçlendiren etmenler olacaktır.” ifadelerini kullanan Karahan, “Bundan kaynaklı olarak belirsizliği çözmeye çalışmak günden güne kişinin belirsizliğini arttıracağı gibi kaygısını, üzüntüsünü, çaresizliğini, sabırsızlığını, öfkesini ve tahammülsüzlüğünü de arttıracaktır.” diyerek uyardı.

Tahlillerinize 1 gün sonra bakın, kargodan gelen ürünü açmayı birkaç saat erteleyin

 “Bütün bunlar göz önüne alındığında belirsizliğe tahammül edip kabullenmeyi sağlamak istersek, hayatımızdaki baş etmekte zorlandığımız belirsiz olaylardan seçerek tam tersi davranışlarla belirsizliğe tahammül etmeyi öğrenebiliriz.” diyen Karahan sözlerini şöyle tamamladı:

“Mesela sosyal medya hesaplarına 1 gün boyunca bakmamak, yapılan tahlillerinize 1 gün sonra bakmak, kargodan gelen ve merak ettiğiniz bir ürünü açmayı birkaç saat ertelemek, rutininizin dışındaki bir yerden yemek veya alışveriş yapmak gibi. Belirsiz bir dünyada yaşıyoruz ve hayatımızı daha az stresli ve heyecan dolu bir hale getirmek istiyorsak belirsizliklerle yaşamayı öğrenelim ve onları kucaklayalım.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Recent Posts

Spor Yapıyorum Ama Neden Gelişemiyorum?

Spor salonuna düzenli gidiyorsun, antrenmanlarını aksatmıyorsun, ter döküyorsun… Ama aynaya baktığında veya tartıya çıktığında beklediğin…

22 saat ago

Kriz İletişimi Nedir? Etkili Kriz İletişimi İçin 10 Altın İpucu

Markaların itibarlarının en hassas olduğu ve kamuoyu algısının hızla değişebildiği anlarda devreye giren hayati yönetim…

22 saat ago

Kurumsal Sosyal Sorumluluk Nedir? Etkili Kurumsal Sosyal Sorumluluk İçin 10 Altın Öneri

Modern iş dünyasında, şirketlerin başarısı sadece finansal kârlılıkla değil, aynı zamanda çevreye ve topluma karşı…

1 gün ago

Almanya’da Üniversite Okumak: Kariyerinize Avrupa İmzası Atın

Küreselleşen dünyada akademik bir diploma sahibi olmak artık tek başına yeterli bir kriter sayılmamaktadır. Öğrenciler…

2 gün ago

Kurumsal Kimlik Nedir? Etkili Kurumsal Kimlik İçin 10 Altın İpucu

Bir markanın profesyonelliğini, değerlerini ve pazar nezdindeki ayırt ediciliğini ilk bakışta yansıtan görsel ve sözel…

3 gün ago

Kreatin Kullanmalı mıyım? Saç Döker mi? Ne Zaman Alınmalı?

Kreatin, spor dünyasında tartışmaların merkezi hâline gelen supplementlerden biri… Birçok kişinin spor rutinine başlamadan önce…

3 gün ago