20. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali 10-17 Aralık arasında gösterilecek 18 filmle sona eriyor. Hafta boyunca her gün film gösterimlerinin yer alacağı 20. Filmmor’da, 18 Aralık’taki forumda kadın filmleri festivallerine Film Toplayan Kadınlar buluşacak.
Bu yıl 23 ülkeden 39 filmi izleyiciyle buluşturan Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali, son haftaya 10 Aralık Cumartesi günü saat 20.00’de Martine Priessner’in yönetmenliğini yaptığı Bekçi filmiyle başlayacak. Son çalışmalarında Türkiye’den Almanya’ya göçe odaklanan belgesel film yapımcısı Martine Priessner Bekçi’de, Zaz köyünde hayvanlarıyla yalnız yaşayan, kilisesini korumaya yeminli Süryani rahibe Dayrayto’nun koskoca bir topluluğun acısını ve hafızasını tek başına sırtlanmasını anlatıyor.
11 Aralık Pazar günü 20.00 ‘de Merieme Addou’nun Bekleyen Kadınlar filmi var. Fas, Fransa, Katar ortak yapımı filmde, kocaları evi terk etmiş yoksul kadınlar Ghita, Latifa ve Saadia’nın uzun ve karmaşık bir boşanma sürecinin yanı sıra kanunlardaki cinsiyet eşitsizliğiyle boğuşarak özgürlüklerini arayışı anlatılıyor.
A’dan Z’ye Kadınların Sineması
12 Aralık Pazartesi film gösterimleri, saat 20.00’de Myleine Guiard-Schmid’in Doğum Hikayeleri filmiyle başlayacak. Film, ninelerimizin “bir selli yağmurdur, gelir geçer” dediği doğurma serüvenine dair ebelerin ve annelerin deneyimlerini aktarıyor. Ardından Etna Özbek’in, 2020’de kimliği belirsiz kişilerce kaçırılan, bir süre sonra cansız bedeni bulunan Şimuni ve akıbeti hâlâ bilinmeyen Hürmüz Diril’in, son Keldani köylerinden birinde, defalarca baştan inşa ettikleri evlerinde çocuklarıyla geçirdikleri son haftayı anlatan Nosema filmi var.
13 Aralık Salı 20.00’de art arda üç film gösterilecek. Letizia Zatti’nin Akan Su Yosun Tutmaz filmi, eski sevgilinin evinde, anıların ışığında gezinen bir kadının gözünden mekânın hafızasını izliyor. Julieta Gasroc ve José (Putxa) Puchades Martínez’in ilk filmleri Anima Animae Animam, hayatlarını nesnelere adayan, onlara seslerini veren kuklacıların hikâyesini anlatıyor. Alba Just’ın kısa filmi Antonia ise geleneksel bir koca ile rutininde uzayıp giden bir evliliği, çift ideolojisinin enkazı altında kalan bir kadının çıkış yolu aramasını konu alıyor.
4 Aralık Çarşamba 20.00-23.00 arasında dört film gösterime giriyor. Durgun Su, Coraline Zorea’nın ilk yönetmenlik denemesi. Film, çocuk işçi olarak çalışmaya başladığı balık çiftliği ile dönmesi gereken okul arasında, yaşam koşulları ve patronun hilelerine karşı, kendine has bir isyan başlatan bir kızın hikâyesini perdeye yansıtıyor. Anat Bartur’un Nereye Kaçıyorsun? adlı kısa filmi, bir belgesel film setinde geçiyor. Hem belgeselin konusu ve ana karakteri olan fuhuş sektöründeki bir kadının yaşadıklarına, hem de onunla empati ilişkisi kuran asistan kadının gözünden film yapım sürecindeki iktidar ilişkilerine bakıyor. Rosario Pardo’nun ilk kısa filmi Sigaralar ise kadınların görünmeyen bakım emeğini, Alzaymırlı bir kaynana, bir gelin ve adı var kendi yok bir oğul üzerinden anlatıyor. Günün son filmi, Ángela Arregui’nun animasyon filmi Ördekler. Bir kadının ilk iş gününe odaklanan filmde, ofibih balkonuna bir yavru ördek gelir. Ofistekiler bu davetsiz konukla önce eğlenip sonra unuturken, Maria kendini ördeğe göstermemeye çalışır.
15 Aralık Perşembe 20.00-23.00 arasında gösterilecek üç filmden ilki Müşkül. Maider Oleaga’nın yönettiği film, yaşlı bir kadının istemediği bakıcı kadınla ilişkisindeki değişimi izlerken bakım emeğinin zorluğunu şiirsel bir dille aktarıyor. Sarah Arnold’un filmi Ticaret Politikası, kurumsal bir süpermarkette çalışan kadınların, daha çok kâr ve verimlilik derdindeki erkek şef ve ardındaki patronun baskıları sonucu yaşadıkları ciddi hak ihlallerini ele alıyor. Natalie Bruijns’un ilk kurmaca filmi Denizatı ise kürtaj kliniğinde sıra bekleyen bir kadının gözünden hem kendisinin hem de diğer kadınların hayatlarına ve deneyimlerine dair yalın izlenimler sunuyor.
Festival, 16 Aralık Cuma günü saat 20.00’de María Salgado Gispert’in Çılgın filmiyle devam ediyor. Film, lisede temizlikçi olarak çalışan bir kadının hayata ve öğrenmeye dair hevesine odaklanıyor. Ardından, Nuria Muñoz-Ortín ve Eva Libertad’ın, işitme engelli bir kadının çocuk sahibi olma ihtimalini sorguladığı Sağır filmi var. Yönetmen koltuğuna Beatriz Abad’ın oturduğu İplik ise hastanede yatan küçük bir kızın kâbuslarından kurtulmak için ninesine, onun yün ipliğine ve annesine sığınmasını konu alıyor.
20. Filmmor’un son filmi 17 Aralık Cumartesi günü saat 20.00’de gösterilecek. Aslı Akdağ’ın yönettiği Bekleyiş, muhafazakâr-modern çatışmasında bekâr anne olma cesaretine ve mücadelesine dair otobiyografik, görsel bir günlük sunuyor.
20. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali, 18 Aralık Pazar günü saat 20.00’de birçok kıtadan kadın filmleri festivallerine film toplayan kadınların buluşacağı forum ile sona erecek.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Bağımsız, yeni nesil, tarafsız haber ve haberciliğin en üst noktasında yer alan habergezgini.com ile Türkiye’nin ve dünyanın gündemini takip edebilirsiniz.
Taksim, İstanbul’un kültürel ve turistik merkezlerinden biri olarak bilinir ve bu sebeple pek çok konforlu…
Yeni yıl, sevdiklerimizle geçirdiğimiz anların kıymetini bir kez daha hissettiğimiz, yeni başlangıçlara adım attığımız özel…
Markalaşma ve iletişimde geleceği yakalayın: İlham veren konferans sizi bekliyor!
Girişimcilerin Büyük Hataları etkinliği 18 Aralık'ta İstanbul Kültür Üniversitesi'nde! Kaçırmayın!
Fakı Mehmet Efendi Baklavaları, şu anda İstanbul metro istasyonlarında hizmet verdiği şube sayısını 42’ye çıkardığını…
Evinizde veya iş yerinizde meydana gelen tıkanıklık sorunları, günlük yaşamınızı olumsuz etkileyebilir. Pendik tıkanıklık açma…